Kartal'ın kanatları

Büyük takımları "büyük" yapan faktör, performanslarının geniş çapta iniş-çıkış göstermemesidir.
Beşiktaş, geniş çapta olmasa da performans iniş-çıkışı yaşıyor.
Özellikle Quaresma'nın olmadığı maçlarda Beşiktaş, bu sıkıntıyı çok yaşadı. Q7'yi "ayrıcalıklı" yapan yönü, yaratıcı özellikleri ve rakiplerini eksilten çalım hünerleridir.
Kimi futbolcu vardır, kötü oynar ama sonuçta olumlu etki sahibi olur. Q7, hem iyi oynuyor, hem sonuçta pay sahibi oluyor. Hilbert ile birlikte olmadığı maçlarda kanat organizasyonları gerçekleştirilemiyor.
Gaziantepspor maçında bir kez daha anıldılar, arandılar.
Hilbert'in oynadığı maçlarda Beşiktaş'ın sağ kanattan yaptığı bindirmeler tehlikeli oluyor.
Sol şeritte ise Q7 ile etkili bir ikili oluşturan İsmail, Portekizli yıldızın olmadığı maçlarda verim düşüklüğü yaşıyor.

Q7'SİZ ZOR GİDİYOR
Kanatların iyi işlemesi Beşiktaş'ın yarıştan kopmamasında tartışılmaz önemli bir etken.
Almeida-Mustafa Pektemek tercihleri tartışma konusu oluyor. Carvalhal, tercihini genellikle Almeida'dan yana yapıyor.
Bu tercihin iki nedeni var.
Birincisi: Almeida'nın, kafa vuruşlarındaki etkinliği ve sahadaki varlığıyla rakiplerini tedirgin etmesi.
İkincisi: Sakatlık sendromunu üstünden tam atamamış olan Mustafa'nın, hâlâ fizik güç yetersizliği yaşaması.
Beşiktaş, güçlü takımlara karşı "eksiksiz" yıldızlarıyla tempolu, heyecan veren futbol oynuyor.
Ancak kalite ve güç kapasiteleri az olan takımlar 9 kişiyle "Çanakkale geçilmez" çirkinliğiyle kapanınca işlem kördüğüm oluyor.
Bu durumda yapılması gereken, kanatlardan saldırıdır.
Ama Q7 olmayınca bütün mekanizma stop ediyor!