Ferrari-Tabata olayı
Transfer zor iştir. Alınacak futbolcunun yetenek, beceri ve kalitesini araştırıp öğrenmek, bilmek önemli elbette ama yetmez. Karakteri, sosyal yaşamı, çevresiyle ilişkileri de önemlidir. Beşiktaş, futbolcu transferinde bu değerlere dikkat etmemenin sıkıntılarını yaşıyor. Son iki örnek Ferrari ileTabata. Özellikle Ferrari olayında yönetimin, deyim yerinde ise anasından emdiği süt burnundan geliyor! Adam, inadım inat, gitmiyor. En büyük gücü ise sözleşmesi. Öyle bir sözleşme ki, bütün kozlar kendi elinde. O sözleşme kozunu acımasızca kullanıyor. Yönetim ise eli-kolu bağlı, bir şey yapamıyor. Yanisi; öyle bir sözleşme hatası yapmış ki yönetim, kuruşuna kadar (iki yılın tutarı 5 milyon euro) parasını vermeden İtalyan'ın sözleşmesini feshedemiyor. O Ferrari ki; salt masada değil, sahada da Beşiktaş'ı bir dolu kayıplara uğrattı. En büyük kaybı ise F.Bahçe maçında yaşatmıştı. Beşiktaş, 1-0 önde iken Lugano'ya attığı dirsek sonucu 25 dakika 10 kişi oynayan siyah-beyazlı takımın maçı, dahası; olası şampiyonluğunu kaybetmesine neden oldu.
Bunun adı uyanıklık
Beşiktaş'ın başındaki öteki bela; Tabata idi. O da elindeki sağlam kozunu kullanma acımasızlığını gösterdi! Katar'ın Al Rayyan kulübünün temsilcileri ile Beşiktaşlı yöneticiler arasındaki pazarlıklara Brezilyalı futbolcu da girerek, eski kulübünü köşeye sıkıştırdı! Çünkü, Tabata'nın da elinde Beşiktaş'ı zorda bırakan kozları vardı. Ve dedi ki; Japon asıllı Brezilyalı; "Al Rayyan'da oynamak istiyorum. Ya bonservisimi verin, ya da geri döner paramı alırım!" Al Rayyanlılar da az uyanık değiller hani! Beşiktaş'ın, Tabata'yı elden çıkarmak istediğini bildiği için Gaziantepspor'dan 8 milyon euro'ya alınan Brezilyalı'nın bonservisini 1.5 milyon euro'ya aldılar. Öyle futbolcular var ki; milyonlarca euro'larını aldıkları, buna karşılık yarardan çok zarar verdikleri kulüpleri ellerindeki kozları kullanarak, köşeye sıkıştırmaktan çekinmiyorlar! Ferrari ve Tabata olayı umarım ders olur!
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
TÜM YAZILARI