Sakatlıklar

Yemeğin tadını veren, iştahla yenmesini sağlayan; tuzu, baharatlarıdır. Bu iki gıdanın eklenmediği yemek, tatsız ve yavan olur. Futbola da izlenebilecek keyfi veren "yıldız" futbolculardır. Beşiktaş'ın, bu sezon futbolunun büyük kitle tarafından beğeni, keyif ile izlenmesinde en büyük rolü, Quaresma ve Guti oynamaktadır. Ne var ki "sakatlıklar" bu iki süper yıldızı takımdan koparınca siyah-beyazlıların futbolu sıradanlığa döndü. Futbolsever gözler, ince pasların ustası Guti'yi, bel kıran çalımları ve rakibe bozuk zemine aldırmadan büyük bir istekle, hırsla oynayan Quaresma'yı özledi. İki süper yıldızın yokluğu Manisaspor yenilgisinin en büyük nedeni oldu! Yarınki Porto maçının sonucunda da yarı yarıya etkili olacaktır. Takımları olumsuz etkileyen sakatlıkların birçok nedeni var: 1- Darbeye bağlı, 2- Futbolcunun yaşamına özen göstermemesi, 3- Futbolcunun dinlenemeden çok sayıda maça çıkması, 4- Dinlenmesine karşın özellikle Türk futbolcunun ağır yükü taşıyabilecek bünyeye sahip olmaması, 5- Her bünyenin dayanamayacağı ağır antrenmanlar yaptırılması.

Kasti faullere göz yumdular
Dördüncü neden yüzünden Schuster, yönetimin uyarısıyla kondisyon çalışmalarını hafifletti ama iş işten geçti! Sakatlıklar, futbolcuların, kendilerine bakmamaları ve rakiplerin davranışları kadar hakemlerin kasti faullere göz yummasıyla da ilintilidir! Antalyaspor maçında Quaresma'nın iki gün antrenmana çıkamamasına sebep olan tekme sayısı 27! Buna karşılık "tekmeciler"e tek kart bile gösterilmedi! Oysa FIFA'nın, hakemlere "yıldız futbolculara kasti girenlere acımayın, kart gösterin, hatta oyunda tutmayın" talimatı var ama dinleyen yok denecek kadar az! Dünya futbolunda Guti'ler, Quaresma'lar
kolay yetişmiyor, ülkemize ise kolay gelmiyor!