Transfer ve bedel!
Beşiktaş, iki ay peşinden koşup dil, servet döktüğü (5 milyon euro + araba + lüks villa) Quaresma'yı ikna etmekte ısrar ediyor.
Portekizli ünlü futbolcunun, 9 yılda 6 kulüpten kovulmasına karşın, Şampiyonlar Ligi'nde oynayan İngiliz, İtalyan ya da İspanyol kulüplerinden birini tercihi Beşiktaş'a çok yönden uyarıcı nitelikteydi.
Beşiktaşlı yöneticiler, Quaresma'yı transferdeki zorluktan umarım yaptıkları yanlışları bulabilmişlerdir. Bulamadılarsa biz söyleyelim; Beşiktaş son yıllardaki hatalı transferlerden ötürü maddi-manevi hep zarar etmiş, bunun en ağır bedelini, bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne katılamamakla ödemiştir!
Doğrusu Quaresma'nın gelmemesi isabetli olurdu. Çünkü Beşiktaş'ın kadro yapısı, Portekizli yıldızı "sıradan oyuncu" konumuna getirir, daha ilk haftalarda "Bu ne biçim futbolcu?
Altı kulüp kovmakta haklıymış" eleştirileri yapılabilir!
Adama söylenmedik laf bırakılmaz. Evet, öteki futbolcularla aradaki uçurum kalite ve para farkı takıma uyumunu, dengeyi olumsuz etkileyebilir.
z Önce santrfor gerekli
Hani, Portekizli yıldızın neden olacağı kalite dengesizliği; "kel başa şimşir tarak" dedirtecek türden sırıtabilir.
Aslında Beşiktaş'ın, kanatlarda ve forvet arkasında oynayabilen Quaresma'dan ya da onun yerine düşünülen Alman Hilbert'ten önce çok kaliteli bir 'orta saha beyni'ne ve fiziği güçlü, hava toplarına hakim, gol vuruşlarında becerikli bir santrfora gereksimi var!
Dengesiz, düşük kalite transfer, takımı da futbolcuyu da bitirir. Tıpkı Mustafa Denizli'nin, Beşiktaş'ta 2.5 yıl süren kariyerinin bitmesi gibi...
Pres, heyecan, gerilim...
Ve sigara...
Ve tıkanan damarlar...
Ve bozulan sağlık...
Ve bedelinde kazanılan iki kupa...
Değer mi?..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.