Geri dörtlü!
Fenerbahçe (3-0) ve Manchester United (1-0) kader maçlarındaki mükemmel futboluyla kendine gelen Beşiktaş, hızını alamayarak Sivasspor'u da 1-0'la devirirken üç olayı ile dikkat çekti:
1- "Türk takımları bir haftada üç maçı kaldıramıyor" tabusunu yıktı.
2- Fenerbahçe ve Galatasaray'la arasındaki toplam 24 puanlık fark için "Kapatamaz" diyenleri utandırarak, bir puan eksikle ikinci sıraya oturdu.
3- Fenerbahçe'nin 8'de 8 rekorunu egale etti.
Şu ana dek ortaya koyduğu performansını irdelersek; ligin en az gol yiyen takımı Beşiktaş'ın, en verimli bölgesi savunmadan yana sorunu yok. Problem; forvetin gol atmadaki beceriksizliği!.. Gol vuruşlarında ustalık, beceri önemlidir. Nihat ve Nobre'de bu değerler, çok fazla değil. Nihat, çizgi yerine İspanya'dayken santrfor Darko Kovaçeviç'le oynadığı gibi, Bobo ya da Nobre'ye partner olsa, ikisinin de gol sayısı artar.
Ferrari'nin kalitesi
Nihat gibi Yusuf da çizgide oynatılınca verimden düşüyor. Oysa kanatta oynayacak futbolcunun fiziğinin güçlü olması gerekir ki Yusuf'ta bu güç yok. Yusuf'un en etkili olduğu yer ve zaman, son yarım saatte oynayacağı forvet arkası orta sahadır. Siyah-beyazlı takımın, pozisyona girmekte ve rakibe pozisyon vermede hiç sorunu yok! İbrahim Toraman, Sivok, Ferrari, İbrahim Üzülmez ideal geri dörtlüsünün, rakip oyunculara oynama şansı vermedikleri gibi hücuma katkıları da çok oluyor. Özellikle 4.5 milyon euro'luk bonservis bedeli için ilk zamanlar "Bu paraya değer mi?" diye eleştirilen Ferrari'nin, Sivok'la uyumu, hatasız oyunu, transferine karşı çıkanları utandırır güzellikte! Ferrari gibi transferi ve futbolu eleştirilen Fink de her geçen maçtaki performansıyla alınmasını, isteyen Mustafa Denizli'nin vazgeçilmezi oldu. Toraman ve Üzülmez zaten bilinen markalar... Kazanılabilecek şampiyonlukta en büyük pay geri dörtlünün olacaktır!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.