Mutlu takım...
- Olcay Çakır Yazıları
- 17 Mart 2017, 01:47:24, Güncelleme: 17 Mart 2017, 01:47:34
Prestij anlamında önemi olan "yeni sahasında mağlup olmama" yükü de sırtında olacak...
Bunun yanı sıra karşısında, Tudor sonrası sistem değişikliğine gitmiş, temposu artmış bir Galatasaray bulacaklar... Tudor'un sistemde değişikliğe giderken oyuncuları değiştirme şansı olmaması Trabzonspor için avantajlı bir durum olacak...
Aynı oyuncularla Galatasaray takımının hücumda çeşitliliği artırırken; defansif anlamda büyük sıkıntılar yaşadıklarına hep birlikte tanıklık ettik.
Sahasında, seyircisi önünde, konforlu stadyumunda olmanın avantajlarını oynadığı üç karşılaşmada da hisseden, hissettiren Trabzonspor bu avantajı mutlaka kullanacaktır...
***
Sezon başından itibaren gelinen noktada, ikinci yarının yapılan takviyelerle birlikte en çok puan üreten takımı Trabzonspor.
Gol yenilince çöken, mutlaka kaybeden Trabzonspor gitti, yerine kazanan, geri düşse de bırakmayan bir Trabzonspor geldi.
Takımdaşlık nazarlık boyuta geldi...
Şehrinde mutsuz, suratı asık oyuncular gitti, sosyal medyada kuymak yerken mutlu, mesut görüntüler paylaşan Nijeryalı oyuncular geldi. Şehirle entegrasyon üst düzeyde...
Düşünün NDoye'yi, nerden nereye...
Oyuncu da artık şunu biliyor, taksitlerim yatıyor, karşılıklı kazanınca herkes mutlu oluyor...
Trabzonspor bu mutlu haliyle "evinde" kazanmaya daha yakın, yoksa diğer faktörler üç aşağı beş yukarı aynı...
***
Koltukların tamamının, misafirleri ile birlikte rekor kırılacak düzeyde satılıyor olması yaşatılacak pozitif ortamın da işaretçisi gibi...
Galatasaray seyircilerine stadyumun kapılarının açılması, tribünler arası karşılıklı tezahürat anlamına geliyor...
Bu karşılıklılık hususu mutlaka sahada da bir karşılık bulacak ve oyunun temposunun düşmesine müsaade etmeyecektir...
Umarız ve dileriz ki, her iki kulübün taraftarları da küfürsüz atışmalarla saha içindeki tempoya katkı verirken, ülke sporuna da örnek olurlar...
Tam yazıyı bitiriyordum ki, hakem açıklandı...
Halis Özkahya... Umarım onu çok konuşmayız maç sonunda...
Bunu derken kendim bile inanmadım ya neyse, benimki de laf işte...