Çorba kaynasıncılar...

Ahı gitmiş vahı kalmış tanımlaması abartılı kaçmaz Trabzonspor tarifi için... "Az bile" diyenleri dahi duyar gibiyim okuyucularımın...
Öyle bir sezon ki, "yukarı doğru da az biraz ivmesi var çocukların" diyemiyoruz bir türlü... Bir hafta öncesini görüp, bir sonraki hafta için öngörüde bulununca "saçma sapan" bir yorum yapmış olmakla yüzleşmemiz kaçınılmaz oluyor!
İstek, kazanma azmi, hırs gibi, futbol özelinde, futbolun temelinde aynı kapıya çıkma vesilesi klişe sözler Trabzonspor'un kapısından dahi geçmez oldu.
Formanın ağırlığı olgusu, "çorba kaynasın" zihniyetli oyuncu grubuyla birleşince puan sıralamasında bu kadar bir yerde olabiliyorsunuz. Trabzonspor küme düşme hattının biraz üzerinde, o stresi haftalarca yaşamış bir takım olarak yaşam savaşı verdi sayenizde. *** Kusura bakmayın da; her şeye rağmen, her tür olumsuzluğa rağmen şampiyonluk kovalamış, olmuş örnekler var bu ülkede...
Paralarını alamamış, arkadaşlıkları bozulmuş, yönetilememiş tonlarca örnek var... Kusura bakmayın da...
Şu son G.Birliği maçında olan bitenin izahı yok, izahı olamaz... G.Birliği'ne karşı, birliği kaybolmuş gençlerdiniz hepiniz sahada! Hiç kusura bakmayın da...
Aldığınız (ya da size borçlanılan) rakamlar yıldız statüsünde olduğunuzu, öyle olduğunuz için de Trabzonspor'da olduğunuzu gösteriyor... Ama sizler bir Avrupa hedefini bile tutturamadınız, başaramadınız, başaramayacak gibi de duruyorsunuz. Hiç kusura bakmayın da, çorba kaynasın yeri değildir bir büyük kulüp... Hedef kovalama, şampiyon olma, olamıyorsan bile 'gibi' oynama yeridir...
Sahi... Kötü futbolunuzu nasıl bu kadar "geliştirip" daha da kötü hale getirebildiniz?
Hakikaten tez konususunuz, tez zamanda!