Acaba...

Bir dolu kötü futbol ve bir o kadar da iyi puan kazanımları sonrasında hedef revize ettiriyor size futbol oyunu...
Kayıp sezon zannı ile siz geriye geriye ilerlendiğini düşünürken bir anda önünüze bambaşka tablo ile geliyor bu garip oyun.
Fırsatını bulduğunda kafayı sallayarak" Futbol böyle bir oyun işte" diye size işin felsefesini sunanlar için Trabzonspor mükemmel bir imkanla çıkıyor yine sahneye...
"Seni kendisine bağlayan şey tam da bu" diye de ilave edecekler eminim... *** Daha bir kaç hafta evvel ecel terleri dökülürken, kafalarda kocaman "acabalar" dolaşırken, bugün bambaşka bir "acaba"nın yolcusu oluverdi Trabzonspor...
Avrupa kupalarına katılmanın ince hesapları yapılmaya başlandı bile...
Böylesi ne oynadığı pek anlaşılmayan, teknik adam tercihleri sürekli sorguya açık durumda Trabzonspor takımı büyüklüğün şanından olsa gerek ki hedefini güncellemiş oluverdi.
Puanını 36 yaparken, Uefa Finansal Fair Play'ine de göz kırptı.
İhtimallerin düşük olanı "men" cezası şayet gelse dahi o kredisini de hakkı elde ederek tüketebilirde. *** Sakatlar, cezalılar, gruplaşma iddiaları, bozuk arkadaşlıklar, mali sorunlar ve daha da önemlisi sezona damga vuran hakem hataları(!) ile büyük çöküş...
Hakemin gözü önünde, görüş alanında ancak veriş alanında olmayan tonlarca penaltı pozisyonları.
Dün Gaziantep'te çizgi hakeminin "gördüğü ama vermediği" net pozisyondan her maç olsun istiyorum artık.
Olsun ki, "Trabzonspor başkan değiştirdi, üslup değiştirdi, siz değişmediniz, değişmeyeceksiniz" sözümüz unutulmasın.
Unutulmasın ki, yeni sezonda istediğiniz kadar iyi takım kurun, iyi oyun üretin sonucu başkaları belirleyebilir...
Mustafa Yumlu'ya tebrik, Muhammet Beşir'e de sabır ve daha çok çalışma dileği son notumuz olsun.