02 Ocak 2016 | Cumartesi

İlk yazı...

İtiraf etmeliyim ki, bugün için yazmaya niyetlendikten sonra okuduğunuz bu yazı, ikinci yazım oldu; bir yeni sayfa açtım yani, diğeri arşive kalktı... İlkinin sonu gelmedi çünkü... Bağlayamadım, uzadıkça uzadı mübarek...
Yazıma başladığımda koca bir yarı sezonda Trabzonspor adına yaşatılan hakem hataları, "şampiyonluk adayı rakiplerinin başına 1 sezonda anca gelir" dedim, o da toplamda üstelik...
Hatalarda bir ya da bir kaç "üst üstelik" durumu olsa; kitleler sokaklara iner, TFF'de istifalar istenir, MHK yerinde duramazdı...

***
İlk yazımda dünyaca ünlü bir hakemimizin (her ne hikmetse içeride hep kötü maçlarla anılan) kırılma maçında uygulamaları, maçtaki vücut dili... Sonrasında çok yakın arkadaşının (geçen yılda bu iki hakem iki iç saha maçında peş peşe) Trabzonspor maçına atanması, onun ve ekibinin ilginç kararları köşemi kaplamaya yetti de arttı bile. Bağlayamadım dedim ya o yazımı, bitmek bilmedi...
Arşive kaldırdığım yazı öyle bereketli bir yazı oldu ki, içinde benim de yere göğe sığdıramadığım genç bir hakemin, ekibiyle birlikte bir türlü göremediği ve başkaları için koca bir sezona belki sığabilecek "ele kola çarpmalı" penaltıları vermemesi bile vardı...

***
İlk yazımda Trabzonspor'un sezona puan ve prestij anlamında mükemmel başladığı da vardı esasında...
Sonrasında hep hakem hataları ile devam eden haftalar kaplayınca ruhum daraldı, bağlayamadım yazıyı.
Yonetim hataları, ekonomik sorunlar, oyuncuların; kendi aralarında ve profesyonel yöneticileri arasındaki sorunlar, her şey birbirini öyle tetikledi ki, gelinen nokta fotoğraf gibi karşımızda duruyor şu an.
Mbia adeta selfie'sini yapıyor ilk yarının, Medjani, Bosingwa, Constant da var ve gülümsüyor bu fotoda...
Yılın ilk yazısı, ilk yazı kadar bağlanması zor yere gidiyor yine, şimdi...
İyi şeyler konuşacağımız bir yıl dileyerek bağlamayı başaralım bu yazımızı bari...
İyi seneler olsun...