Platini bize ne dedi?
- Olcay Çakır Yazıları
- 04 Nisan 2012, 22:04:09
Dokuz ay boyunca insanlara yalan yanlış yönlendirme yapanlara bakıyorum da.
Hiçbir şey olmamış gibi devam edebiliyorlar.
Sanki Platini ve İnfantino bu sözleri bana söyledi.
Şimdi soruyorum onlara... "Sahaya yansıdı mı buna bakmak lazım" ve... "Adli yargılama tamamlanmadan olmaz..."
Bu iki konuda sürekli gençleri yanlış yönlendiren sizler...
Platini bu iki konuda bize ne dedi?
Anlatabilir misiniz onlara?
Beyaz outlet...
Dahiyane bir üretim olmayabilir...
Ancak; görüldü ki, verdiği rahatsızlıkla amacına ulaşan bir tepki oldu beyaz atlet tepkisi.
Bu ülke de verdiğiniz tepkinin başarısı, verdiğiniz rahatsızlıkla doğru orantılı hesaplanır. İlginçtir...
Rahatsızlık duyan kesim yine aynı kesim oldu.
Tıpkı gazetelere verilen ve son derece etkin rahatsızlık veren o 'ilan' gibi.
Neydi istenenler?
Özetle: Temiz futbol...
Peki; kim temiz futbol mesajında rahatsızlık duyabilir ki?
Beyaz atletler futbolumuzun outletlerinde çoktan yerini aldı bile!
Çakı...
Açık ya da kapalı olması önemli değil... Orada olması önemli.
Şehir adına inanılmaz bir kötülük yapıldı! Çakı gibi adamların şehrine hiç yakışmadı!
Bakın üzerinden kaç gün geçti ama hâlâ çakı atan kişi bulunamıyor.
Neden?
Maç öncesi uyarı toplantıları tertip eden Trabzon Emniyeti, keşke kendi ekibini de aynı hassasiyetle uyarsaydı.
O çakı Avni Aker'e nasıl girer?
Açık ya da kapalı olması değil atılması utanç nedeni elbette.
Ancak bir de şu var tabii: Çakı, kapalı da atılsa, saha da açmaya çalışan mutlaka oluyor, bunu da görmüş olduk!
Kuralları hatırlamak
Sağolsunlar bizim marka hakemlerimiz...
Unutulmuş bir kuralı daha Trabzonspor üzerinden hatırlattılar bize...
Beklentim zaten bu şekildeydi.
Hiç şaşırmadım.
Aynen de böyle oldu.
Penaltı atılırken ceza sahasına girilmesi, bir uzuvdan kola gelen topun penaltı olarak değerlendirilmesi ve son olarak da aktif alanda aktivitesine devam eden oyuncunun pasif sayılması gibi...
Kurallar neyse o.
Kitapta ne yazıyorsa o.
Buna hiçbir itirazım yok, olamaz da!
Ben onların cesaretlerine büyük saygı duyuyorum!
Yer, mekan, renk hiç fark etmeksizin cesurlar onlar!
Türk futbolu onların bu cesur yönetimleriyle bu noktalara geldi!
Bu gurur hepinizin!
Hiçbir şey olmamış gibi devam edebiliyorlar.
Sanki Platini ve İnfantino bu sözleri bana söyledi.
Şimdi soruyorum onlara... "Sahaya yansıdı mı buna bakmak lazım" ve... "Adli yargılama tamamlanmadan olmaz..."
Bu iki konuda sürekli gençleri yanlış yönlendiren sizler...
Platini bu iki konuda bize ne dedi?
Anlatabilir misiniz onlara?
Beyaz outlet...
Dahiyane bir üretim olmayabilir...
Ancak; görüldü ki, verdiği rahatsızlıkla amacına ulaşan bir tepki oldu beyaz atlet tepkisi.
Bu ülke de verdiğiniz tepkinin başarısı, verdiğiniz rahatsızlıkla doğru orantılı hesaplanır. İlginçtir...
Rahatsızlık duyan kesim yine aynı kesim oldu.
Tıpkı gazetelere verilen ve son derece etkin rahatsızlık veren o 'ilan' gibi.
Neydi istenenler?
Özetle: Temiz futbol...
Peki; kim temiz futbol mesajında rahatsızlık duyabilir ki?
Beyaz atletler futbolumuzun outletlerinde çoktan yerini aldı bile!
Çakı...
Açık ya da kapalı olması önemli değil... Orada olması önemli.
Şehir adına inanılmaz bir kötülük yapıldı! Çakı gibi adamların şehrine hiç yakışmadı!
Bakın üzerinden kaç gün geçti ama hâlâ çakı atan kişi bulunamıyor.
Neden?
Maç öncesi uyarı toplantıları tertip eden Trabzon Emniyeti, keşke kendi ekibini de aynı hassasiyetle uyarsaydı.
O çakı Avni Aker'e nasıl girer?
Açık ya da kapalı olması değil atılması utanç nedeni elbette.
Ancak bir de şu var tabii: Çakı, kapalı da atılsa, saha da açmaya çalışan mutlaka oluyor, bunu da görmüş olduk!
Kuralları hatırlamak
Sağolsunlar bizim marka hakemlerimiz...
Unutulmuş bir kuralı daha Trabzonspor üzerinden hatırlattılar bize...
Beklentim zaten bu şekildeydi.
Hiç şaşırmadım.
Aynen de böyle oldu.
Penaltı atılırken ceza sahasına girilmesi, bir uzuvdan kola gelen topun penaltı olarak değerlendirilmesi ve son olarak da aktif alanda aktivitesine devam eden oyuncunun pasif sayılması gibi...
Kurallar neyse o.
Kitapta ne yazıyorsa o.
Buna hiçbir itirazım yok, olamaz da!
Ben onların cesaretlerine büyük saygı duyuyorum!
Yer, mekan, renk hiç fark etmeksizin cesurlar onlar!
Türk futbolu onların bu cesur yönetimleriyle bu noktalara geldi!
Bu gurur hepinizin!