Başakşehir çarptı
Trabzonspor maçına dokunmadan önce komşumuz Rizespor'u 3-1'lik mağlubiyetten 5-3 gibi açık farkla almasından dolayı kutluyorum.
Şimdi gelelim Trabzonspor'a... Futbol jeopolitiği der ki "Bir takımın rakibi karşısında başarı sağlayabilmesi için orta sahayı hakimiyetine almalıdır." Maçın belli bir dakikasında dikkatle oyuncuları izliyorum.
İnanır mısınız belki de beş dakika boyunca Başakşehir oyuncuları topu gezdirirken Trabzonsporlular sahada en ufak bir müdahale dahi yapamadan onları adeta tribünde maç seyreder gibi izliyordu.
Trabzonspor'da orta saha oyuncusu diye sahada forma giyen bir tek görev yapan oyuncu dahi yoktu. Liglerin başından beri galibiyet yüzü görememiş olan geçen yılın şampiyonu geldi geldi de Trabzonspor'u hem de kendi sahasında yendi. Hatta skora razı olmayıp maça asılsa idi daha da açık farklı kazanması işten bile değildi.
Teknik ve taktik hatta sistem üzerine oynayan bir takıma karşı sen sadece kas gücüne dayalı bir mantıkla sahada var olmaya çalışırsan sonuç budur.
H H H
Bu kötü gidişatın ve tablonun müsebbibi teknik sorumlulardan ziyade kesinlikle böyle bir takım kuran Trabzonspor idari yönetimindedir.
Başkan Ağaoğlu divan toplantısında kulübü kâra geçirdiğini söylüyor. Eee; sayın başkan böyle bir takım ve ekip kurarsan kâra geçmek elbette pek de fazla bir maharet sayılmasa gerek.
Trabzonspor'un sahadaki bu kötü oyununun sebebi bana göre maç alamama stresine bağlı bir korku ve panik fotoğrafıdır. Korkarım bu psikozdan kurtulamadığı taktirde gelecek haftalarda Trabzonspor'u çok daha kötü sonuçlar bekleyebilir.
Gelelim bizim Abdulkadir'e...
Abdulkadir, Şenol Güneş seni milli takımda oynatmıyor diye bir sürü taraftar ona sitem ediyordu.
Bu oyunla demek ki haklı taraf olan Şenol Güneş imiş. Seni bu durumda milli takım kadrosuna çağırmaması sana daha büyük lütuftur unutma.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.