Alaturka maç
Maçın değerlendirmesine girmeden önce Trabzonspor'un yeni yönetimi ve başkanına hayırlı olsun demek istiyorum.
Fakat işlerinin de çok zor olduğunu hatırlatıp "Allah yardımcıları olsun" da demeyi ihmal etmek istemiyorum.
Eskişehirspor gibi ligin en zayıf iki takımından bir olan ekiple seyircisiz de olsa kendi sahanda oynanan maçta alınan üç puan asla ortaya konulan bir futbolun ürünü değil.
Sadece rakip takımın birinci golde ve penaltıdan ki ikramları sonucu yakalanan üç puandan ibaret.
Maçın teknik değerlendirmesine girmek ise nerede ise gereksiz bir uğraşı.
Zira ortada ne Trabzonspor cihetinde ne de Es-Es'lerin tarafından bir fotoğraf yakalamak asla mümkün değildir.
Bu maçta veya evvelki bazı şahit olduğum maçlarına baktığımda, köklü bir kulüp olan Eskişehirspor'un bu durumu bana pek de iç açıcı değil.
Ligin ilk devresi henüz bitmemesine rağmen sanki tehlike çanlarının sesi biraz yüksek.
Bordo-mavili takım 3 puanı aldı ama iyi oynayan isimleri, ya da aksayan futbolcuları yazamıyorum.
Muhammet kazanılmalı
'Neden' derseniz şöyle cevap veririm:
Hangi birinde bir ışık var da diğerinde yok ki. Hepsini bir anda al birini vur diğerine demek geliyor içimden.
Sadi hoca bu takıma ne yapacak derken yaptığı en doğru ve isabetli iş alt yapıdan kendi öğrencisi Muhammet'i oyuna alıyor ve bu oyuncu da hocasına hediye bir gol kazandırıyor.
Bu da bize Trabzonspor altyapısının ve tarlasının bugüne kadar ne denli ihmal edildiğinin müjdesini veriyordu.
Umarım bundan sonraki maçlarda Sadi hoca bu takıma birkaç genç oyuncu kazandırır.
Bu konuda da yeni yönetimin mutlaka iradesi ve desteğinin olması gerektiğini hatırlatırım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.