Yüreklerini ortaya koyarak

Trabzonspor, taraftarı ile sahadaki oyuncuları ile bütünleşmiş, gözler sahada fakat kulaklar Karabük'e odaklanmış.
Kolay değil, bu maçlar finalin seansları "Zurnanın zart ettiği" deliğin oturduğu anlar.
Galibiyete "Buruk" dedim. Zira Fener'in galibiyeti, Trabzon'un galibiyetini burdu. Sahada şampiyonluğu kovalayan Trabzonspor ile "Çıkmadık canda umut vardır" sözünden aman bekleyen Bucaspor takımı.
Elbette ev sahibi olarak matematiğin sıfır demediği noktada beklentilerin olması kaderin yazgısının ne olduğunun mechulünün güzelliğine dayanılarak sahada enerjinin son damlasına kadar ortaya konulan bir maç.
Her şey ve herkes bir tarafa Bucaspor kalecisi Ömer'i kutlamak istiyorum.
Son zamanların ceza sahasını bu kadar güzel kontrol edebilen türün belki de son örneği, adeta Trabzonspor'a geçit vermedi. Trabzonspor sahada tabii ki seyircisini bir finalist olarak oyun kalite ve performansı ile memnun etti desek gerçekleri gizleyip takımımıza kötülük etmiş oluruz. Fakat bu denli maçlarda sahada mücadele eden oyuncuların psikolojisini çok iyi tahlil ettiğimizde bir nebze hoşgörü ile karşılamak gerektiğini belirtirken bundan sonraki maçlarda umarım bu maçta "Oyuna boş verilmiş bir manzara" esnasında yarıştan Trabzonspor'u koparan tesadüf golleri ile sahadan buruk ve üzgün ayrılmayız.

Fener kaybeder mi!
"Acaba Fener puan kaybeder mi?" sorusuna gelince.
Siz rakibin nasıl oynadığına ve ne yaptığına değil esas sizin nasıl oynayacağınız ve ne yapacağınız önemli olduğunu da unutmayın.
Biraz daha rahat ve kontrollü oyun ve saha içinde geri pas aczinden kurtulup cesaretle ileri ve yeteneklerini ve yüreklerini ortaya koyarak mutlak galibiyetin ileride olduğunu idrak etmelerini tavsiye ediyorum.