Galibiyet şart

Geçen hafta Trabzonspor, Eskişehir'e kaptırdığı puanların acısını gün geçtikçe daha çok hissetmeye başladı. Kaybettiği prestiji, kaybettiği puanlardan daha önemli hale geldi.
Serisi bozuldu, kendine olan güveni bir nebze sarsıldı (!) gibi gözükürken takımın üzerine olmaması gereken bir panik havası çökmeye başladı.
Her zaman söylediğimiz gibi: "Lig bir maraton koşusudur." Bu maraton içerisinde nice yarışçılar sakatlıktan, yorgunluktan , moral ve motivasyon bozukluğundan yollarda tökezlenip kalmaktadır.
Trabzonspor özelinde, bu yarışta konsantrasyonun bozulması ne kadar zararlı ise aşırı konsantrasyon ve aşırı kendine güven.
Trabzonspor'u Eskişehirspor karşısında müşkül duruma düşürmüştür. Fakat, kaybedilen bu puanları 'her şeyde bir hayır var' tabiriyle yorumluyorum.
Bu uzun maratonda kayıplar olasıdır.
Asıl önemli olan husus, bunlardan gerekli şekilde ders almayı bilmektir.
Kanaatim takımın başarı serisini devam ettirecek kapasitede olduğudur. Paniğe mahal yok...

Gaziantep zorlu bir viraj
Takımın genel performansı gayet güzel seyrederken, kimi oyuncular kazanma konusunda aşırı hırslanıp, aşırı motivasyona girip, bunu sahaya olumsuz yansıtıyor. Saikleri, mevcut pozisyonlarını kaybetme korkusundan olsa gerek, yapılmaması gereken davranışlarda bulunuyorlar.
Bu hassas noktada bu tür bireysel hareketlerden kaçınılması gerekir. Bu ilk kez ortaya çıkan bir durum değil. Bunun yinelenmemesi takımın başarı çizgisinin devamı adına önemli bir nokta.
Teknik ve idari heyetin bu konulara çözüm getirme yetilerinin olduğu muhakkaktır ve bu duruma son verileceği açıktır.
Bugün Trabzonspor'un Gaziantepspor ile oynayacağı çok önemli bir maçı var. Bir hafta önce kendi sahasında puan kaybetmesi nedeniyle, bu maçın alınması zorunlu oldu. Son haftaların formda takımı Gaziantepspor sahasında da elbette çıkışına devam etmek isteyecektir. İki Anadolu takımı arasındaki bu maçın mücadelede kaliteli, zevkli ve dostane geçmesini temenni ediyorum. Maçı sonuna kadar taşıyacak olan takım galibiyete biraz daha yakın görünecektir.