Kayba tahammül yok

Trabzon, Manisa yenilgisi ve Kayseri beraberliğinden kaybettiği 5 puanı Beşiktaş galibiyeti ile tamir ederek kendisine ve taraftarlarına bir nebze moral depolarken, adını şampiyonluk adayı takımlar arasına yazdırdı. Son Beşiktaş galibiyeti milli maç arasından sonra Trabzonspor'un yarışmalara moralle başlamasına ön ayak da olmuştu. Kaybedilen bu 5 puanı kamuoyu, asbaşkanın ve arkadaşlarının izah edilemeyen, kimsenin de halen akıl erdiremediği sebeple istifa etmesine bağlamaktadır. Gerçekte kaybedilen bu puanlar "zamansız" istifalara mı endeksli yoksa başa gelmesi muhtemel, çıkış trendinin takım üzerinde yarattığı rehavet veya kendine haddinden fazla güven mi sebep oldu çözmek doğrusu imkansız. Aralık ayında yapılacak kongrenin oyuncuları hiç ama hiç ilgilendirmediğini, bu süreç içerisinde ne olursa olsun, kim gelirse gelsin ounculara her durumda Trabzonspor kulübünün çalışanı olduklarını, kimseye bağlı olmadıklarını teknik heyetin izah ederek onları bu aşamada kongre havasından kesinlikle uzak tutması gerekmektedir.

Milli Takım, kulüplerin aynası
Zira bu hafta ve sonra oynanacak maçlar Trabzonspor için fevkalade önemli müsabakalardır. Trabzonspor'un puan kaybına asla tahammülü olmadığını belirtmek isterim. Takım içinde ilerleyen zaman, oynanan maçların getirdiği ve namlunun ağzına sürdüğü bazı oyuncularla birlikte doğan rekabet havasının oyun performansına, formatına olumlu etki etmesini dilerim. Bu etkiyi de oyunculara psikolojik kondisyon olarak yüklemek elbette teknik sorumluların görevidir. Bu ara Milli Takım'ın son haftada üst üste aldığı iki mağlubiyetin bizlerde yarattığı üzüntü üzerine değinmeden geçemeyeceğim. Bu mağlubiyetlerin günahını Hiddink'e ve yardımcılarına yüklerken, milli takımların başarılarının bir noktada ülke içinde ve ülke dışında kulüp takımlarımızın oynadığı maçlarda ortaya koydukları futbol kalitesi ve başarısını da ölçü olarak tutmaktan uzak kalmamalıyız. Liglerimizdeki maçlarda "Benim!" diyen takımların dahi ortaya koydukları zigzaglı sonuçları ve yarınsız, artı ikbalsiz Türk futbolunun tablosu ortada iken, Milli Takım'dan başarılı sonuç beklemenin ne denli insaflı olacağının taktirini kamuoyunun görüşüne bırakıyorum.