Kırılan kalem!

Türk sporu eski bir yıldızını, basın cesur, dürüst ve yansız kalemini, F.Bahçe Kulübü de haklarını korkusuzca savunan her zaman adaletten yana yazan ve konuşan bir değeri; Selçuk Yula'yı kaybetti.
Başımız sağ olsun ve cennette de aynı sevgiyle kucaklansın.
F.Bahçe şampiyonluklar ve gol krallıkları kazandıran, kazandırdıktan kısa süre sonra başka kulüplerde oynayıp sahalardan çekilince kalemi eline alıp sade Türkçesi ve tarafsız görüşleriyle sarı-lacivertli kulübün adeta "bir numaralı" savunucusu olan Yula, FB TV'deki yorumları ile taraftarın en sevdikleri arasında bulundu ve diğer eski futbolculardan ayrı bir yere yükseldi.
Bir nebze de olsa onun futboldaki başarısında payım olduğu için gururluyum. Ankara'dan transfer edilip sağ kanatta oynatılarak pek başarılı olmayan bir sezon geçirince, zamanın teknik direktörü onu satılıklar arasına koymuştu.
Yeni hoca Şükrü Ersoy'a (Çok yakın dostumdur) "Sakın onu bırakma" diye ısrar ederek Fenerbahçe'de kalmasında etkili olmuştum.
Yıllar ve Selçuk beni yanıltmadı.
Hem takımında hem milli formayla hem kalemiyle çok başarılar kazandı.
Erken gittin, nur içinde yat, sevgili kardeşim.