İyi mi, kötü mü?
Daum kimilerine göre başarılı, bazılarına göre ise bu işi bilmiyor. Aslında iki görüşe de hak vermek mümkün. Beğenenlere göre Daum, Fenerbahçe'yi Türkiye Kupası'nda finale, Süper Lig'de de zirveye taşıdı ve şampiyonluğun en kuvvetli adayı haline getirdi.
Gerçi başkan Aziz Yıldırım'ın son başarılarda disiplin ve moral motivasyonu ile futbolcularını kaynaştırma ve ateşlemesinde önemli rolü var ama eğer Daum ve ekibi olmasa bu futbolcular 90 dakikayı aşan kondisyona ulaşabilir, antrenmanlardaki davranışlarıyla konsantrasyonlarını artırabilir miydi?
Özetle, lafa değil yaptığı işe bakmak gerekir.
Peki Daum, hatalar yapmadı mı? Eğer (sakatlık ve çok sayıdaki hakem hatalarına rağmen) Alman hoca bu kadroyu iyi yönetse, takım kuruluşu hataları yapmasa ve değişikliklerde yanlışlara kapılmasaydı, şimdi Fenerbahçe en yakın rakiplerinin en az 5-10 puan önünde olur, hatta şampiyonluğunu ilan ederdi.
A2 takımı rezaleti
Lugano veya Bilica'dan birinin yokluğunda defalarca uyarmama rağmen stopere başarılı bir ikili koymadı ve dökülen Deniz Barış'a forma vererek 8 maçlık kötü günlerin doğmasına neden oldu.
Eğer Bursaspor maçının son saniyelerinde durum 2-2 iken Gökhan Gönül'ü çıkarıp üçüncü forveti oyuna almasa, maçı 3-2 kaybetmez ve Fenerbahçe bugün Bursa'nın 4 puan önünde olurdu.
Fenerbahçe'nin sportif oyunlar, atletizm, kürek, yelken ve masa tenisi branşları başarıdan başarıya koşarken, ana sporu futbolda profesyonel takımın dışında başarısı fazla değil. Türkiye Şampiyonluğu'nu kazanan U14 Takımı hariç gruplarında nal topluyorlar.
Özellikle de A takımı hazırlayıcı olan A2, çarşamba günü Kadıköy'de grup sonuncusu Kasımpaşa'ya 2-1 yenilerek ne durumda olduğunu ortaya koydu. Aziz başkanın bu olaya da parmak basması gerekiyor...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.