Alex de olsaydı

Fenerbahçe, İstanbul'da kaybettiği puanların bir tanesini Londra'da 94 dakikalık "Çanakkale geçilmez" oyunuyla telafi ederek en azından UEFA Kupası için umutlandı. İki takımın da çok eksik asları olmasına rağmen sahaya çıkan futbolcular bütün güçlerini sergileyerek puan almak için gayret ettiler. Ama çok iyi pas yapan, çok koşan ve genç futbolculardan kurulu Arsenal oyunun genelinde topa daha hakim olan, daha çok pozisyonlar bulan taraftı. Fenerbahçe'nin kazandığı puan ve beraberlikte Güiza'yı bir tarafa bırakırsak, başta önemli tehlikeleri savuşturan Volkan olmak üzere, Lugano, Gökhan, Selçuk ve Uğur başarılı olanlardı. Roberto Carlos tüm iyi niyetine rağmen ikiye bir kaldığı genç rakipleri karşısında havlu atarak, 69. dakikada kendi arzusuyla yerini Vederson'a bıraktı. Fenerbahçe 1 puan kazandı ama bundan sonra kendi sahasında oynayacağı Porto maçında sarı kart cezaları dolayısıyla Lugano ve Selçuk'u kaybetti. Fenerbahçe'nin İstanbul'daki gibi başarılı ve baskılı bir oyun oynayamaması ve pozisyonlar bulamamasının en önemli nedeni Alex'in takımda olmamasıydı. Bu nedenle de topa basıp dağıtan bir elaman yoktu.

G.Saray'ı yener
Maçın İtalyan hakemi Roberto Rosetti genelde başarılı bir yönetim gösterdi ama hem çok sayıda sertlik yapan hem de 37. dakikada Güiza'ya dirsek vuran Silvestre'yi kartsız bıraktı. Güiza'nın intikamını ise ona aynı hareketi yapan Semih aldı. Fenerbahçe sanırım pazar günü de dün geceki kadar koşar eksik futbolcularını kadroya katarsa ezeli rakibi Galatasaray'ı Kadıköy'den yine puansız gönderir. Aragones, yaptığı değişikliklerle yorulan futbolcularını çıkarıp 1 puanda pay sahibi oldu.