MHK keyiflendi
- Mustafa Çulcu Yazıları
- 12 Nisan 2011, 23:37:09, Güncelleme: 12 Nisan 2011, 23:37:15
Ligde son altı haftaya girerken neredeyse düşecek takımlar belli oldu gibi... Üst tarafta Fenerbahçe ve Trabzonspor yalnız kaldı, UEFAiçin çekişen grup da şekillenince, hakemler ve MHKiçin stres bitti, rahatladılar... Bundan sonraki haftalarda MHK, Fenerbahçe ve Trabzonspor maçlarına doğru hakem atamaları yaparsa hakemler sezonu başarı ile tamamlamış olurlar. Hatırlayalım, ligin ikinci yarısının başlamasıyla hedefi olan takım sayısı fazla olunca maçlarda ne skandal hataları seyretmiştik. Bu da bize MHK'nin ve hakemlerimizin stres ve baskıya karşı direnmede başarılı olamadıklarını ciddi şekilde etkilendiklerini bu nedenle de hatalar yaptıklarını gösterdi.
Çifte standart konusu
Hakemlerimizin bir diğer sorunu da çifte standart kararları. Bırakın ayrı ayrı maçları, aynı maçta aynı hakemin çifte standart kararlarını gördük. Geçen hafta Kuddusi Müftüoğlu'nun Fenerbahçe-
Bursaspor maçında bu hafta da Yunus Yıldırım'ın Bursaspor-Antalyaspor maçında verdiği çifte standart kararlar gibi.
Hakemlerimizi, tüm hatalarına rağmen her hafta maça gidenler, arada idare edenler ve her hafta evde maç bekleyenler diye üç gruba ayırabiliriz. Mevcut kurulun yapılan hatalar, alınan notlar konusunda standart uygulamaları olmadığı için maça giden ve maç bekleyen hakemlerin büyük bir çoğunluğu ne yapacağının şaşkınlığı içinde.
Çılgına dönüyorlar
Hatalarına rağmen her hafta maça giden hakemler bir hafta maç gelmediğinde, diğerleri ise maç gelmediği her hafta çılgına dönüyorlar. Bu durum ise hakemliğimiz için gelecekte büyük bir tehlike oluşturuyor. Belki şimdi gözükmüyor olabilir ancak yarınlarda bunun sıkıntılarını fazlasıyla yaşayacağız.
MHK'nin eski başkan vekili Yüksel Okçuoğlu röportajında 3-4 yıl sonra yeni isimlerin, yeteneklerin hakemliğimize geleceğini söylüyor. Oysa 3 yıldır görevdeler ve henüz yeni bir isim yetiştiremediler.
Yeni hakemler yetiştirebilmek için ise hâlâ daha 3-4 yıl süre istiyorlar. Adama gülerler ve sorarlar, ''3 yıldır tüm imkanlar sunulduğu halde siz ne yaptınız?'' diye. Küfürlü konuşmalarla, sağa sola laf atmakla yöneticilik olmaz! Bünyamin Gezer yaşadığı sakatlığın etkisinden henüz kurtulamamış. Kazım'ın Serkan Balcı'ya hareketi maksimum sarı kart olmalıydı ama o kırmızı gösterdi, bu ciddi bir yorumhatasıydı. Cüneyt Çakır gibi usta bir hakeme Eskişehir-
Fenerbahçe maçında devreyi bitiriş şekli yakışmadı. Erkan Zengin ve Gökhan Gönül mücadelelerini tecrübesiyle kusursuz çözmeliydi. Bursaspor-Antalyaspor maçını Yunus Yıldırım her zamanki gibi kendine özgü kurallarıyla yönetti. Penaltıları ve kartları pas geçti ama önemli değil haftaya Oğuz abisi yine maç verir...
Göçek'le yeniden
Eğer vermez ise vay Manisa hakemliğinin çekeceği kaprise! Bir yıl aradan sonra ilk defa Beşiktaş maçına çıkan Hüseyin Göçek daha çok içinde bulunduğu durumu düşünerek maç yönetti. Diğer maçlarda hakemler görevlerini yaparken Gaziantep-Ankaragücü sınavında Suat Arslanboğa haftanın en iyisiydi. Hatasız bir maç çıkarttı.
Çifte standart konusu
Hakemlerimizin bir diğer sorunu da çifte standart kararları. Bırakın ayrı ayrı maçları, aynı maçta aynı hakemin çifte standart kararlarını gördük. Geçen hafta Kuddusi Müftüoğlu'nun Fenerbahçe-
Bursaspor maçında bu hafta da Yunus Yıldırım'ın Bursaspor-Antalyaspor maçında verdiği çifte standart kararlar gibi.
Hakemlerimizi, tüm hatalarına rağmen her hafta maça gidenler, arada idare edenler ve her hafta evde maç bekleyenler diye üç gruba ayırabiliriz. Mevcut kurulun yapılan hatalar, alınan notlar konusunda standart uygulamaları olmadığı için maça giden ve maç bekleyen hakemlerin büyük bir çoğunluğu ne yapacağının şaşkınlığı içinde.
Çılgına dönüyorlar
Hatalarına rağmen her hafta maça giden hakemler bir hafta maç gelmediğinde, diğerleri ise maç gelmediği her hafta çılgına dönüyorlar. Bu durum ise hakemliğimiz için gelecekte büyük bir tehlike oluşturuyor. Belki şimdi gözükmüyor olabilir ancak yarınlarda bunun sıkıntılarını fazlasıyla yaşayacağız.
MHK'nin eski başkan vekili Yüksel Okçuoğlu röportajında 3-4 yıl sonra yeni isimlerin, yeteneklerin hakemliğimize geleceğini söylüyor. Oysa 3 yıldır görevdeler ve henüz yeni bir isim yetiştiremediler.
Yeni hakemler yetiştirebilmek için ise hâlâ daha 3-4 yıl süre istiyorlar. Adama gülerler ve sorarlar, ''3 yıldır tüm imkanlar sunulduğu halde siz ne yaptınız?'' diye. Küfürlü konuşmalarla, sağa sola laf atmakla yöneticilik olmaz! Bünyamin Gezer yaşadığı sakatlığın etkisinden henüz kurtulamamış. Kazım'ın Serkan Balcı'ya hareketi maksimum sarı kart olmalıydı ama o kırmızı gösterdi, bu ciddi bir yorumhatasıydı. Cüneyt Çakır gibi usta bir hakeme Eskişehir-
Fenerbahçe maçında devreyi bitiriş şekli yakışmadı. Erkan Zengin ve Gökhan Gönül mücadelelerini tecrübesiyle kusursuz çözmeliydi. Bursaspor-Antalyaspor maçını Yunus Yıldırım her zamanki gibi kendine özgü kurallarıyla yönetti. Penaltıları ve kartları pas geçti ama önemli değil haftaya Oğuz abisi yine maç verir...
Göçek'le yeniden
Eğer vermez ise vay Manisa hakemliğinin çekeceği kaprise! Bir yıl aradan sonra ilk defa Beşiktaş maçına çıkan Hüseyin Göçek daha çok içinde bulunduğu durumu düşünerek maç yönetti. Diğer maçlarda hakemler görevlerini yaparken Gaziantep-Ankaragücü sınavında Suat Arslanboğa haftanın en iyisiydi. Hatasız bir maç çıkarttı.