Alman usulü

Almanya'nın yıllardır büyük turnuvalarda değişmeyen özelliği kötü oynadığında da kazanmasıdır. Ukrayna karşısında yıldızlarının büyük çoğunluğunun uykuda olduğu bir maçı kazanmaları da bu geleneğin devamıdır diyebiliriz.
Kağıt üzerinde Almanya'nın çok daha altında bir takım Ukrayna. Tek numaraları iyi kapanıp Konoplyanka, Yarmolenko, Kovalenko gibi isimlerle rakibi avlayabilmekti. Maçın başında Mesut ve Müller'in turnuvaya başlamadığı dakikalarda Mustafi'nin kafasından gelen gol, Almanya için maçın kolay geçeceği izlenimi veriyordu.
Ama ilk yarının orta ve son bölümünde Alman savunmasının değişik mevkilerden devşirme durumu gün yüzüne çıktı. Kaleci Neuer ve cengaver gibi oradan oraya atlayan Boateng olmasaydı Almanlar için ilk yarı bir kabusa dönebilirdi.
İkinci yarıda Mesut ve Khedira'nın katılımıyla Kroos önderliğinde oyunu toparlayan takımdı Almanya.
Ancak Götze'nin sahte 9'u kenardaki Gomez'in gerçek 9'undan (tabii ki numara olarak değil. Schürrle 9 numara) iyi değildi. Almanya'nın ilerleyen turda en büyük sıkıntısı savunmayla ilgi olacak.
Neuer'in varlığı önemli ama Hummels'in yetişmesi şart. Lahm'ın kenar bekliği de özleniyor.
Yanlış kurgulanmış bir film
Milli takımımızın Hırvatistan önündeki performansı iç açıcı değildi. Sonuç aleyhimize daha farklı olabilirdi. Futbolcularımızın ne yapmaya çalıştığı belli değildi.
Planımız belli değildi. Taktik açıdan çok zayıftık. Bu kadar becerili bir rakibe karşı bunları hiç yapmadan 1-0 yenilmek bile aslında şükretmemiz gereken bir şey. Burada tek tek oyuncular üzerinden gitmenin anlamı yok. Yanlış kurgulanmış, yanlış aktörlerle oynanmış bir filmdi izlediğimiz.
Filmin kurgusunu ve aktörleri ikinci maçta ne kadar değiştirebileceğiz? Bunu yaparsak ikinci tura bence hala çıkabiliriz.
Top artık yönetmende.