Diego çıkınca...
Derbi maçlarında artık iyi futbol beklemek kolay değil. Hele bir de Avrupa maçlarından sonra olunca. Fenerbahçe ile Galatasaray, hafta içi kadrolarının aynılarıyla sahaya çıktı. Bir tek Fabiano'nun yerine F.Bahçe kalesinde Volkan vardı.
Maçın ilk bölümünde topa daha çok sahip olan, öne oynamaya çalışan Fenerbahçe'ydi. Ancak bu üstünlük pas isabet oranındaki sıkıntı nedeniyle pozisyon üretkenliğine dönüşemedi. Ne zaman Galatasaray beklerini de öne çıkarmaya, Fenerbahçe'yi kendi sahasına doğru itmeye başlamıştı ki sarı-lacivertliler kontratakla golü buldu. Geçen sezon da Galatasaray biraz hareketlendiğinde Kuyt golü gelmişti.
İkinci yarının ortalarına kadar daha fazla kazanmayı isteyen daha fazla ayakta kalabilen taraftı Fenerbahçe.
Önce içgüdüsel bir geri çekilme yaşandı.
Tamamen kontralara döndü Fenerbahçe. Markoviç ile kaçırılan pozisyon dışında bu kontralar istenen sonucu vermekten uzaktı.
Tamam Galatasaray şut atmaktan acizdi, Podolski sahada yoktu ama 2. gol olmadan maçı bitirmek zordu.
Olcan acı bir ders verdi
Pereira'nın oyuna müdahalesi maçın kaderine etki etti. Diego'nun çıkıp Meireles'in oyuna girmesi maçı tamamen Fenerbahçe yarı alanına taşıdı. Bu kez kontratak bulmak için gerekli organizasyondan uzak Fenerbahçe, tehlikeli sularda yüzmeye başladı. Diego'nun yokluğunda yönlendiricisi yoktu ev sahibinin. Ve bir duran topun ardından devlerin arasından kafayı vuran minik Olcan, geri çekilen Fenerbahçe'ye acı bir ders verdi.
Yine çok tartışılacak Pereira'nın değişiklikleri. 16 yıllık galibiyet hasreti devam etti Galatasaray'ın ama bu beraberlik zafer tadında oldu.
Hamzaoğlu ise Carole'un sakatlanmasıyla belki üzülmüştü ama yerine giren Olcan, ligin yönünü değiştirecek golü attı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.