Altından değerli
- Mert Aydın Yazıları
- 11 Ekim 2015, 01:30:56
Milli takım, grup üçüncüsü olsa ne olacak, olmasa ne olacak diyesi geliyor insanın.
Bir yandan bu katliam, bir yandan gördüğümüz duyarsızlık cendereye sokuyor yüreğimizi.
Maçtan bahsetmek zorundayız.
Aslında ilk 45 dakikayı bildiğiniz çöpe attık. Ne sahaya çıkan 11'in hakkını verip topu ayağımıza alabildik ne de durumdan şikayet ettik.
İlk devreyi geride kapatmamamızın hatta sadece 1 gol pozisyonu vermemizin nedeni rakibin hücum organizasyonunun zaafiyetinden kaynaklanıyordu.
Açıkçası ayağa top oynama konusundaki sıkıntımız şaşkınlık vericiydi. Gökhan'sız 11'in anlamı top kaybını en aza indirgemekti herhalde. Ama iki pası arka arkaya yapmakta zorlandık.
İkinci yarı hak ettik
İkinci yarıya biraz daha iyi başladık.
55'ten sonra en azından topu daha fazla rakip yarı alana götürmeye başladık. İşte bu sırada Serdar'ın takibi Çekler'i gafil avladı.
Penaltıdan gelen golden sonra ise maçın gerçek hakimi olduk. Cenk'in yerine Volkan'ın girişiyle birlikte Çek takımını temelden sarsmaya başladık.
Arda'nın resitalini izleyen Barça taraftarları iştahlanmasın da kim iştahlansın?
Gergin ve heyecanlı görünen Hakan Çalhanoğlu'na öyle bir gol attırdı ki Arda anlatmak için ancak İslam Çupi olmak gerekir.
Açıkçası umutların kaybolduğu bir anda bir şekilde Fransa için kendimize bir yol açtık. Bunun sonu nereye varacak bilemiyorum. Ama İzlanda karşısında alınacak 1 puan bile bizi play-off'a gönderecek.
Sonrası kura şansına kalmış.
Başa dönersek... Öyle bir ruh halindeyiz ki bu galibiyetle bile kendimize gelmemiz zor.
Keşke giden canlar her golle geri gelebilseydi.