Konya'da İnönü havası

Keyifli bir maç izleme heyecanıyla tribünleri dolduranlar istedikleri birçok şeyi gördüler.
Tempolu oyun aynı zamanda hataların art arda gelmesi ve pozisyonların oluşması demektir.
Dünkü hızlı oyun ve pres o bireysel hataları ve pozisyonları beraberinde getirdi.
Constant oynamalıydı
Özellikle maçın ilk bölümünde Beşiktaş'ın önde yaptığı baskı, Trabzonspor savunmasında Papadopoulos'un bireysel olarak dağılmasını sağladı.
Yunan
futbolcunun beşinci yabancı olarak orta sahayı güçlendirecek Constant'a tercih edilmesi bir riskti. Bu risk pahalıya mal oldu.
Beşiktaş'ın oyununu yönlendiren Sosa ne kadar maçın içindeyse Trabzonspor'da aynı görevi üstlenen Mehmet Ekici o kadar başka bir dünyanın insanıydı.
Demba Ba'nın ve Mustafa'nın yaşadığı sakatlıklar, Bilic'in ilk 2 değişikliğini mecburiyet üzerine yapmasına neden oldu. Ama diğer maçların aksine Beşiktaş öndeyken ve topu rakibe verdiğinde etkili kontra ataklarda rakibini tedirgin etti.
Cenk'in hafta içinde kupada verdiği güven Slaven Bilic'in gönül rahatlığıyla onu oynatmasını sağladı.
G.Saray maçı önemli
Beşiktaş liderliğe alıştı. Trabzon'un ise önünde çok yol var. Yanal'ın eksiklerinin farkında olduğunu düşünüyorum.
Bu arada bir karar aldım. Bundan sonra Cüneyt Çakır ve Furat Aydınus taca giden topa bile gol verseler eleştirmeyeceğim.
Mete Kalkavan; Sosa, Veli ve Özer'in oyunda kalmasına nasıl izin verdi anlamak mümkün değil.
Beşiktaş şampiyonluk havasını koklamaya başladı. Ilk yarı bitene kadar ne yapacaklarını merak ediyorum.
Özellikle G.Saray maçı belirleyici olacak.