Korku filmi

Valencia'ya gitmeden önce Mehmet Topal ile ilgili en büyük eleştiri, oyunu fazlasıyla tek yönlü oynamasıydı.
Ama İspanya'da Mehmet, savunmanın önündeki orta saha oyuncusunun nasıl pozisyon alacağını öğrendiği gibi takımın hücum organizasyonuna nasıl bir katkı vermesi gerektiğini de anladı.
Bu nedenle Mehmet'in sonraki performansı çok farklı oldu.
Tam anlamıyla vazgeçilmez bir adam haline geldi.
Onun varlığı, savunmanın iki kanadında Gökhan ve Caner'i rahatlattı ve adeta özgür bıraktı.
Dün akşam maçın ilk yarısında Topal'ın yokluğu o kadar büyük bir boşluk yarattı ki Fenerbahçe takım savunmasının ortasında ozon deliği bile kıskandı.
Eskişehir dalga dalga geldi
Eskişehirspor dalga dalga gelirken sarı-lacivertli savunmacılar seyirle yetindiler.
İlk yarı sonunda yenilen tek gol şans bile sayılabilirdi Fenerbahçe için. Bu sorun hücuma dengeli çıkışını engelledi Fenerbahçe'nin. İkinci yarıda Topal'ın girişi ve Hürriyet'in sakatlanıp çıkışı Fenerbahçe'yi orta sahada rahatlattı.
Webo'nun da oyuna dahil olmasıyla birlikte gerçek bir nokta santrfora sahip oldu Fenerbahçe.
Baskı artınca Webo'nun beraberlik golünün gelmesi de kaçınılmazdı.
Ama sonrasında yine duran, 10 kişi kalan ve sonunda golü yiyen Fenerbahçe.
Penaltı en azından puan getirdi.
Emre 84 dakika nasıl kaldı?
Teknik direktör İsmail Kartal'ın genel kısırlığa çözüm bulması gerek.
Yoksa her maç Fenerbahçe için korku filmi gibi geçer.
Hakem Tolga Özkalfa'nın FIFA kokartı taşımasını ve Fırat Aydınus'un taşımıyor olmasını sadece koşuda başarısız olmakla açıklayabilir miyiz?
Penaltılar, eller, kollar hatalı olabilir.
Ama Fenerbahçeli Emre Belözoğlu'nun 84 dakika boyunca oyunda kalmasını nasıl açıklayabiliriz?