22 Ağustos 2013 | Perşembe

Kel başa şimşir tarak

Fenerbahçe'nin Konya mesaisinden sonra Arsenal maçı için umutlanmak bir fanteziden öte değilmiş.
Tamam Arsenal son dönem formsuzluğuna ve bariz santrfor eksikliğine rağmen Şampiyonlar Ligi'nin gediklisi. Onları elemek hatta yenmek kolay değil.
Ne var ki bir devre yapılan katı savunma dışında hiçbir organizasyon belirtisi göstermeden bir yerlere varmak zaten mümkün değildi.
Fenerbahçe ilk 45 dakikayı savunmadan top çıkaramadan ve mümkün olduğunca topun arkasında kalarak geçirdi. Ancak eğer amaç buysa Kuyt, Sow ve Webo'nun birden oynaması ne kadar sağlıklıdır onu sormak gerekir. Bu tür oyunda orta saha kalabalığı gerekir.
3 forvetle sahadaysanız çok daha agresif bir hücum takımı olmalısınız. İkinci yarı başında Bekir'in yerine Gökhan'ı sokmak sakatlık nedeniyle riskliydi. Ama Yanal'ın hakkını vermek lazım. Bu değişiklik takıma bir hareket getirdi.
Ama bu kez de Gökhan'ın önünden geçen top sol bek Gibbs tarafından gol yapıldı.

Devler Ligi treni kaçtı
Sonrasında herkes Fenerbahçe orta sahasında bir görev değişikliği bekledi durdu. Ama orta sahanın çalışmadığı, Meireles'in kaçak güreştiği, Emre'nin fazla mücadeleden dilinin dışarı çıktığı dakikalarda oyuna Emenike sokuldu. Tabii ki girebilir ama üretkenliğin dibe vurduğu bir orta sahayla nereye varılabilir ki?
Emenike, Messi değil Ronaldo değil. Birileri onu beslemeli. Şampiyonlar Ligi treni kaçtı.
Hem de ilk maçtan. Eğer Ersun Yanal, temel sıkıntıları çözemezse Fenerbahçe camiasının sabır göstermesi mümkün olmayacaktır.
Fenerbahçe kullanmadığı Krasic'le yolları bir an evvel ayırıp Holmen'i devreye sokmalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor