Karanlıktan aydınlığa...
- Mert Aydın Yazıları
- 10 Ocak 2012, 01:14:10
Kimin ne yaptığı belli değildi.
Gökay-Cristian ikilisi ne savunma, ne hücum yapabiliyor, Gaziantepspor akın akın geliyordu.
Defansif yönleri ağır basan Bekir Ozan'ın sık sık Fenerbahçe ceza alanına girdiğini görüyorduk.
Fenerbahçe'nin orta sahası ise rakip ceza alanı çevresine gitmiyordu.
Düşünün, yılda 1 gol atan Bekir Ozan önce yüzde yüz bir fırsatı Volkan'a teslim etti, sonrasında da golü attı.
Sosa, Ziegler'i perişan ediyordu.
Açıkçası ilk yarım saatte Fenerbahçe, Galatasaray karşısında düştüğü durumun bir benzeriyle karşı karşıyaydı.
Fenerbahçe'nin 30-45 arası biraz daha hareketlendiğini görüyorduk ama bu baskının verimli olduğunu söylemek mümkün değildi.
Semih'in formsuzluğu bir grup densizin sanal küfürleriyle bunalıma dönüşmüştü sanki.
İşte tam bu sırada, tam devre arasına Gaziantepspor galibiyetle girecekken kırmızı kart geldi. Kerim'in atılması bir umut ışığıydı.
Alex'in zekasıyla
Aykut Kocaman, moral olarak da oyundan düşen Gökay'ı ve Semih Şentürk'ü oyundan aldı. Sol ayaklı Caner, sağa geçerken Topuz, Gökay'ın yerine geçiyordu. Bir tempoyla başladı ikinci yarı.
Caner'in katkısı ve Stoch'un gayreti taşıyıcı güçtü. Sosa'nın oyundan çıkması sayesinde Reto Ziegler de rahatlamıştı.
Ancak bu baskıdan verim alınması için sihirli bir değnek gerekiyordu sanki. Çünkü hız giderek azalıyordu.
Burada Gaziantepspor'un kontra yapamaması Fenerbahçe'yi rahatlatıyordu.
Son 15 dakikada sanki enerji içeceği aldı Fenerbahçeli oyuncular.
Ama asıl önemlisi Fenerbahçe'nin en büyük yaratıcı gücü Alex, hücumda zekasını gösterdi.
Peş peşe iki pozisyonda onun zekice dokunuşları Fenerbahçe'ye galibiyet getiren golleri sağladı. Fenerbahçe önemli bir geri dönüşle kazandı.
Ancak soruşturma sürecinin getirdiği sinir bozukluğunun ilerleyen haftalarda sarı-lacivertli kramponları kilitleyebileceğini söylemek gerek.