Fiili başkan Kocaman'dır
- Mert Aydın Yazıları
- 27 Aralık 2011, 22:09:25
Üç Temmuz sabahı Türk futbolu için ve özelde de Fenerbahçe için kabus dolu bir dönemin başlangıcıydı.
Geçen 6 aylık süreçte sarı-lacivertli kulüpte, camiayı rahatlatmaya çalışan isim yönetim kurulundan birisi değil teknik direktör Aykut Kocaman'dı.
Aziz Yıldırım'ın emniyete götürülmesinin ardından 1 haftaya yakın süre Fenerbahçe yönetimi, camiayı sakinleştiremeyecek yazılı açıklamalarla yetindi.
Tek adam yönetiminin neredeyse paralize ettiği yönetim kurulunun boşluğunu gidermek Kocaman'a kaldı.
Düşünün, gözaltıların başladığı dönemde medyayla iç içe olan kişi Kocaman'dı. Çünkü yeni sezon öncesi kampı başlamış ve tüm Fenerbahçe muhabirleri, sorularını yönetebilecekleri bir kişi bulmuştu.
UEFA'nın baskısıyla TFF'nin Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermeme kararı alması sayesinde ayıldı Fenerbahçe yönetimi.
Ek iddianamedeki tapelerden anlıyoruz ki o güne kadar yönetim kurulunun önemli isimleri sayın Aydınlar'ı arayarak sürecin uzaması ve aslında bir diğer anlamıyla yokuşa sürülmesi konusunda baskı yapmışlar.
ÇOKTAN İNDİRİRLERDİ
Kapalı kapılar ardındaki bu baskılar, yönetimden rahatlatıcı mesajlar bekleyen camiaya bir şey katmadı. Sadece ve sadece Aykut Kocaman'ın açıklamaları, Cüneyt Tanman'ı maçları izlemeye davet edişi ve şampiyonluğun nasıl meşakkatle kazanılışını anlatışı akıllardı kaldı.
Açıkça söylemek gerekirse, kimse alınmasın ama bu 6 aylık süreçte Fenerbahçe camiasının başkanı Aykut Kocaman oldu.
Normal şartlarda Fenerbahçe'nin Galatasaray karşısında böylesine zor durumlara düştüğü, çok daha farklı yenilgiden kurtulduğu ve bunun da bariz teknik adam hatalarından kaynaklandığı bir karşılaşmadan sonra camia o teknik adamı yerin dibine sokar ve bir daha da çıkmasına izin vermez.
Şu günlerde bir yandan "Suçsuzuz" deyip, diğer yandan şike ve teşvike katılan takımlara verilen küme düşme cezasının kaldırılması için açık açık lobi yapan yöneticilere ders veriyor Kocaman. Şuna inanıyorum ki böylesine bir ortamda sezon öncesi şok üstüne şok yaşamış, en iyi oyuncularını kaybetmiş bu takımın başında Kocaman değil de ondan daha iyi oyunu analiz eden, rakibi daha iyi çözen bir teknik direktör olsaydı, şu anda Fenerbahçe'nin puanı 25'in üzerinde değildi.
Kocaman artık devamlı konuşmaktan mavi ekran hatası verse de, zaman zaman Emre gibi öğrencileri onun dengesini bozacak davranışlarda bulunsa da, bu ahval ve şerait içinde teknik hatalara imza atsa da Fenerbahçe tarihine geçmiştir.
O, adının başında 'başkan' yazmasa da 6 aydır bu camianın fiili başkanıdır.
Geçen 6 aylık süreçte sarı-lacivertli kulüpte, camiayı rahatlatmaya çalışan isim yönetim kurulundan birisi değil teknik direktör Aykut Kocaman'dı.
Aziz Yıldırım'ın emniyete götürülmesinin ardından 1 haftaya yakın süre Fenerbahçe yönetimi, camiayı sakinleştiremeyecek yazılı açıklamalarla yetindi.
Tek adam yönetiminin neredeyse paralize ettiği yönetim kurulunun boşluğunu gidermek Kocaman'a kaldı.
Düşünün, gözaltıların başladığı dönemde medyayla iç içe olan kişi Kocaman'dı. Çünkü yeni sezon öncesi kampı başlamış ve tüm Fenerbahçe muhabirleri, sorularını yönetebilecekleri bir kişi bulmuştu.
UEFA'nın baskısıyla TFF'nin Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermeme kararı alması sayesinde ayıldı Fenerbahçe yönetimi.
Ek iddianamedeki tapelerden anlıyoruz ki o güne kadar yönetim kurulunun önemli isimleri sayın Aydınlar'ı arayarak sürecin uzaması ve aslında bir diğer anlamıyla yokuşa sürülmesi konusunda baskı yapmışlar.
ÇOKTAN İNDİRİRLERDİ
Kapalı kapılar ardındaki bu baskılar, yönetimden rahatlatıcı mesajlar bekleyen camiaya bir şey katmadı. Sadece ve sadece Aykut Kocaman'ın açıklamaları, Cüneyt Tanman'ı maçları izlemeye davet edişi ve şampiyonluğun nasıl meşakkatle kazanılışını anlatışı akıllardı kaldı.
Açıkça söylemek gerekirse, kimse alınmasın ama bu 6 aylık süreçte Fenerbahçe camiasının başkanı Aykut Kocaman oldu.
Normal şartlarda Fenerbahçe'nin Galatasaray karşısında böylesine zor durumlara düştüğü, çok daha farklı yenilgiden kurtulduğu ve bunun da bariz teknik adam hatalarından kaynaklandığı bir karşılaşmadan sonra camia o teknik adamı yerin dibine sokar ve bir daha da çıkmasına izin vermez.
Şu günlerde bir yandan "Suçsuzuz" deyip, diğer yandan şike ve teşvike katılan takımlara verilen küme düşme cezasının kaldırılması için açık açık lobi yapan yöneticilere ders veriyor Kocaman. Şuna inanıyorum ki böylesine bir ortamda sezon öncesi şok üstüne şok yaşamış, en iyi oyuncularını kaybetmiş bu takımın başında Kocaman değil de ondan daha iyi oyunu analiz eden, rakibi daha iyi çözen bir teknik direktör olsaydı, şu anda Fenerbahçe'nin puanı 25'in üzerinde değildi.
Kocaman artık devamlı konuşmaktan mavi ekran hatası verse de, zaman zaman Emre gibi öğrencileri onun dengesini bozacak davranışlarda bulunsa da, bu ahval ve şerait içinde teknik hatalara imza atsa da Fenerbahçe tarihine geçmiştir.
O, adının başında 'başkan' yazmasa da 6 aydır bu camianın fiili başkanıdır.