Baros girince
- Mert Aydın Yazıları
- 22 Eylül 2011, 00:49:08
Hücuma yönelik futbol oynayan bir takımın savunmayı ileride kurması kadar normal bir şey yoktur. Ancak rakip hücumdayken ona rahat top kullandırmamanız işin kuralıdır.
Bunu yapmaz ve ileride beklerseniz uzun bir topla felç olma ihtimaliniz fazladır.
Nitekim Muslera'nın kırmızı kart görmesine neden olan pozisyon böyle gelişti.
Uzun pas Gökhan Zan'ı gafil avladı. Bir de Shelton gibi Usain Bolt'un vatandaşı bir sprinter varsa karşıda son kaçınılmaz oluyor.
Fatih Terim'in planlarını değiştiren bu oldu.
Galatasaray, o ünlü 4-4-2 heyecanıyla sahaya çıktı. Baros yerine forvette Elmander-
Sercan ikilisi vardı. Ancak kırmızı kart G.Saray'ın tempoyu düşürmesine neden oldu.
Terim'in avantajı Sercan'ın sprinter özellikleriydi.
Bu sayede en azından bu ikiliyi sahada tutmanın yolunu buldu.
Ancak ikinci yarının başıyla birlikte Sercan'ı çıkararak tek santrfora döndü.
SELÇUK DAHA VERİMLİ OLMALI
Karabükspor ise ilk dakikadan itibaren maçı kazanma niyetinde olduğunu gösterdi.
Ancak rakip 10 kişi kaldıktan sonra bir 5 dakika tempolu bir baskı kurduysa da sonrasında tempoyu düşürdü ve sayı üstünlüğünü kullanamadı.
İkinci yarıda yavaş tempoda Galatasaray rakibine pozisyon vermedi. Ama rakip kaleye sadece bir kere gidebildi.
Onda da ilk yarı ortalıkta görünmeyen Kazım'ın ortasına Elmander dokunamadı.
Galatasaray'ın fazla geri çekilmesi bu kez şut pozisyonları sağladı. Böyle bir pozisyonda da gol geldi. Ufuk'un geçen sezon giden güvenini geri getirmesi gerekiyor. Şut güzeldi ama yanlış pozisyon aldığı için topu göremedi.
Terim risk alarak Baros'u oyuna aldı. Ama risk büyümeden ilk atakta penaltı geldi.
Karabük savunması bir fazla oyuncunun ceza alanına girmesiyle şaşırdı. Hele hele çıkan, o bölgelere hiç girmeyen Eboue olunca denge bozuldu. Baros'un yarattığı penaltı Galatasaray'ın ilerleyen bölümde savunma açığı vermesini engelledi. Baros öyle hemen silinecek bir oyuncu değil.
Galatasaray'ın organizasyonu yine sınıfta kaldı. Tamam erken 10 kişi kaldılar ama Selçuk'un daha verimli olması gerekiyor.
Bu sağlanamazsa önümüzdeki haftalarda Galatasaray'ı iyi günler beklemiyor.
Bunu yapmaz ve ileride beklerseniz uzun bir topla felç olma ihtimaliniz fazladır.
Nitekim Muslera'nın kırmızı kart görmesine neden olan pozisyon böyle gelişti.
Uzun pas Gökhan Zan'ı gafil avladı. Bir de Shelton gibi Usain Bolt'un vatandaşı bir sprinter varsa karşıda son kaçınılmaz oluyor.
Fatih Terim'in planlarını değiştiren bu oldu.
Galatasaray, o ünlü 4-4-2 heyecanıyla sahaya çıktı. Baros yerine forvette Elmander-
Sercan ikilisi vardı. Ancak kırmızı kart G.Saray'ın tempoyu düşürmesine neden oldu.
Terim'in avantajı Sercan'ın sprinter özellikleriydi.
Bu sayede en azından bu ikiliyi sahada tutmanın yolunu buldu.
Ancak ikinci yarının başıyla birlikte Sercan'ı çıkararak tek santrfora döndü.
SELÇUK DAHA VERİMLİ OLMALI
Karabükspor ise ilk dakikadan itibaren maçı kazanma niyetinde olduğunu gösterdi.
Ancak rakip 10 kişi kaldıktan sonra bir 5 dakika tempolu bir baskı kurduysa da sonrasında tempoyu düşürdü ve sayı üstünlüğünü kullanamadı.
İkinci yarıda yavaş tempoda Galatasaray rakibine pozisyon vermedi. Ama rakip kaleye sadece bir kere gidebildi.
Onda da ilk yarı ortalıkta görünmeyen Kazım'ın ortasına Elmander dokunamadı.
Galatasaray'ın fazla geri çekilmesi bu kez şut pozisyonları sağladı. Böyle bir pozisyonda da gol geldi. Ufuk'un geçen sezon giden güvenini geri getirmesi gerekiyor. Şut güzeldi ama yanlış pozisyon aldığı için topu göremedi.
Terim risk alarak Baros'u oyuna aldı. Ama risk büyümeden ilk atakta penaltı geldi.
Karabük savunması bir fazla oyuncunun ceza alanına girmesiyle şaşırdı. Hele hele çıkan, o bölgelere hiç girmeyen Eboue olunca denge bozuldu. Baros'un yarattığı penaltı Galatasaray'ın ilerleyen bölümde savunma açığı vermesini engelledi. Baros öyle hemen silinecek bir oyuncu değil.
Galatasaray'ın organizasyonu yine sınıfta kaldı. Tamam erken 10 kişi kaldılar ama Selçuk'un daha verimli olması gerekiyor.
Bu sağlanamazsa önümüzdeki haftalarda Galatasaray'ı iyi günler beklemiyor.