Dünya karması gibi (!)
- Mert Aydın Yazıları
- 19 Eylül 2011, 01:06:22
Kestirmeden demek isteyeceğimizi ifade edelim. Galatasaray çok kaliteli oyunculardan kurulu toplama bir takım gibi. Hani böyle dünyanın büyük yıldızları bir araya gelir bir hayır maçına çıkar ya öyle işte!
Maça öyle bir hızla ve iştahla başlıyorlar ki karşı tarafı sadece Allah'ın koruyabileceğini düşünüyorsunuz.
Geçen hafta İstanbul BB karşısında bu hafta da Samsunspor karşısında aynı şey oldu.
***
Belediye o bölümde gol yememiş sonra maçı alıp götürmüştü.
Samsunspor o fırtınada golü yedi ama neredeyse istediğini alıp götürecekti. Samsunspor'un Belediye'den farkı organize hücum konusunda zayıf oluşu ve kolay dağılması. Nitekim Elmander'in klas golünden sonra hem taktiksel açıdan hem de mental açıdan toz şeker kıvamına geldiler. Galatasaray'da Sabri'nin sağdan dalga dalga geldiği o harika yarı saatte sadece Baros'la bir net pozisyon bulabilmesi tartışılması gereken nokta.
***
Sahanın en iyisi olan Melo'nun uzaktan golü dışında Galatasaray, Türk Telekom Arena'yı dolduranları ayağa kaldıramadı.
Dedim ya ortada tam anlamıyla bir takım olmayınca bu normal.
Kazım ve Riera neredeyse hiç katkı yapamazken Selçuk bile verimli olmaktan uzaktı.
Maç başındaki fırtınadan ve atmosferden etkilenen Samsunspor'un aklı başına ikinci yarıda geldi ve hücumda adam sayısını fazlalaştırıp beraberliği buldu.
Ama Elmander'in oyuna girişiyle işleri bitti.
Hem Elmander'in girişiyle takım 4-4-
2'ye geçti hem de İsveçli, rakibin direncini kıran gole imza attı.
***
Burada dilim Baros'un çıkmasının da milat olabileceğini söylemeye varmıyor.
Galatasaray'da her şey yepyeni.
Bu yüzden zamana ihtiyaç var. Böyle verimsiz oyunlar söz konusu olacak bir süre daha. Bir süre daha kolay görünen rakiplere karşı çok da kolay olmayan galibiyetlere sevinmek zorunda kalabilir Galatasaray taraftarı.
Maça öyle bir hızla ve iştahla başlıyorlar ki karşı tarafı sadece Allah'ın koruyabileceğini düşünüyorsunuz.
Geçen hafta İstanbul BB karşısında bu hafta da Samsunspor karşısında aynı şey oldu.
Belediye o bölümde gol yememiş sonra maçı alıp götürmüştü.
Samsunspor o fırtınada golü yedi ama neredeyse istediğini alıp götürecekti. Samsunspor'un Belediye'den farkı organize hücum konusunda zayıf oluşu ve kolay dağılması. Nitekim Elmander'in klas golünden sonra hem taktiksel açıdan hem de mental açıdan toz şeker kıvamına geldiler. Galatasaray'da Sabri'nin sağdan dalga dalga geldiği o harika yarı saatte sadece Baros'la bir net pozisyon bulabilmesi tartışılması gereken nokta.
Sahanın en iyisi olan Melo'nun uzaktan golü dışında Galatasaray, Türk Telekom Arena'yı dolduranları ayağa kaldıramadı.
Dedim ya ortada tam anlamıyla bir takım olmayınca bu normal.
Kazım ve Riera neredeyse hiç katkı yapamazken Selçuk bile verimli olmaktan uzaktı.
Maç başındaki fırtınadan ve atmosferden etkilenen Samsunspor'un aklı başına ikinci yarıda geldi ve hücumda adam sayısını fazlalaştırıp beraberliği buldu.
Ama Elmander'in oyuna girişiyle işleri bitti.
Hem Elmander'in girişiyle takım 4-4-
2'ye geçti hem de İsveçli, rakibin direncini kıran gole imza attı.
Burada dilim Baros'un çıkmasının da milat olabileceğini söylemeye varmıyor.
Galatasaray'da her şey yepyeni.
Bu yüzden zamana ihtiyaç var. Böyle verimsiz oyunlar söz konusu olacak bir süre daha. Bir süre daha kolay görünen rakiplere karşı çok da kolay olmayan galibiyetlere sevinmek zorunda kalabilir Galatasaray taraftarı.