Düzeni koruma operasyonu

Kulüpler Birliği Ankara'da. Film adı gibi değil mi? Zaten sanki oralarda film çevriliyor, senaryolar yazılıyor gibi bir hal de yok değil. Neresinden başlasam bilemiyorum.
Önce şunu belirtelim. Hapis cezalarının azaltılması en makul istek gibi görünüyor.
Bu kimseyi rahatsız etmez. Şu anda birliğin en samimi isteğinin bu olduğunu düşünüyorum. Ama ya gerisi?
Kamuoyunda olay, Fenerbahçe'yi kurtarma operasyonu gibi algılanıyor.
Ama iş bence bu kadar basit değil.
Olay, Türk futbolunun statükosunu koruma ve kollama operasyonu. Bizim başımıza da gelebilir, tedbirimizi alalım operasyonu.

Yönetici aranıyor!
Sayın İlhan Cavcav'ın sözleri ilginç. Ama soruşturmanın başından bu yana söyledikleriyle paralellik gösteriyor. Allah'ı var savunduğu fikirde bir istikrar var.
Diyor ki,"Bu yasayla artık gazete ilanıyla yönetici ararız". Harika! Yasada şike ve teşvik dışında bir suçtan bahsedilmiyor. Şike ve teşviğin sınırları belli. Yani bir kişinin bir kulübe yönetici olmaktan korkması için şike ve teşvik olayını gerçekleştirme meyli var demektir.
Kısaca Sayın Cavcav demek istiyor ki, "Hepimiz aynı gemideyiz. Gerektiğinde hepimiz bu işi yapıyoruz. Yeni gelecek yöneticiler de bunu yapacak. Fazla hapis göz çıkarır". Peki bizim istediğimiz böyle bir futbol mu? Türk futbolunun marka değerini temizlik mi kurtarır, play-off sistemi mi? Dürüst yöneticiler mi, gazete ilanına bile gelmeyen, kafasında binbir tilki olan yöneticiler mi?

Cezaya indirim ve bindirim
Kulüpler Birliği'nin isteklerinden birisi, şike ve teşvik yapanla teşebbüs edenin cezalarını ayırmakmış. Yani bunun anlamı şu, "Siz ahlaksız olabilirsiniz ama karşıdaki ahlaklıysa cezada indirim, o da sizin gibiyse bindirim var". Ortada bir suç var ve bu suçun cezasını karşıdaki kişinin ya da kulübün ahlaki durumuna göre değiştiremezsiniz. Bunu yaptığınız anda şikenin ya da teşvik priminin gerçekleşmediğine dair bir kamuoyu yaratmak çok da kolaydır.
Efendim cezaları yöneticiler çeksin.
Kulüplerin suçu ne? Öyle diyor Kulüpler Birliği. Gazete ilanı ile dürüst yönetici arasınlar o zaman! O mantıkla kendilerine diyorum ki, "Kulüpler tribündeki küfürlü tezahürattan ceza almasın. Seyirci ceza alsın" diyorusunuz. Seyirci de demez mi, "O zaman gazete ilanı ile seyirci ararlar".
w Futbola İkinci Cumhuriyet
Daha önce bu sütunlarda, "Futbola ikinci cumhuriyet gerekir" yazmıştım.
İşte Kulüpler Birliği, bu fırsatı kullanmak yerine eski düzeni korumayı yeğliyor.
Eninde sonunda bundan zarar görecek olan onlar. Kendileri bilirler!
Ama bunun sonunda gazete ilanıyla, binbir promosyonla tribüne taraftar çekmek zorunda kalacaklar. Çünkü artık olay,"Nasıl olsa kapatılır" seviyesini aştı.
Tekrar ediyorum. Bu operasyon; sadece Fenerbahçe'yi değil, statükoyu, kurulu düzeni koruma operasyonudur.