Çölde açan çiçek
Amantle Montsho, Botswanalı. Botswana, Afrika'nın güneyinde yüzde 70'i Kalahari Çölü ile kaplı bir ülke. 1966'da Büyük Britanya'dan bağımsızlığını kazanan Botswana, kıtanın ender istikrarlı demokrasilerinden biri.
Bunları niye mi anlattık? Tamamen bu ülkede yetişen, hiçbir Amerikan üniversitesinden burs almayan Montsho, 400 metrede şampiyon oldu.
Montsho yılın en istikrarlı atletiydi. Ama karşısında 200-400 dublesi için Daegu'ya gelen ABD'li Allyson Felix, yılın en iyi derecesinin sahibi Rus Kapachinskaya ve Jamaikalılar vardı. Yani büyük atletizm ekollerinin temsilcileri. Montsho'nun son 100 metrede, Felix'in önünde finişe kadar dayanışı aklıma 2002'de Süreyya Ayhan'ın Szabo direnişini hatırlattı.
Tarihte Olimpiyatlar'da Botswana'yı temsil eden ilk sporcu Montsho yeni bir ilke daha imza attı.
110 metre engelli erkeklerde dünya rekortmeni Dayron Robles büyük rakiplerini geride bıraktı. Ya da öyle zannetti. Çünkü ölümcül günahı işlemiş ve kulvar ihlali yapmıştı. Altın hiç beklenmeyen bir adama Richardson'a gitti. Son engelde takılan Liu Xiang gümüşte kalırken, herkesin madalya beklediği son yılların en istikrarıl atleti David Oliver evine madalyasız dönüyor. Robles'in diskalifiye edilmesi İngilizlere Turner'la sürpriz bir bronz getirdi.
Gecenin en merakla beklenen yarışlarından birisi kadınlar 100 metre finaliydi. Dünyanın en hızlı kadını ABD'li Carmelita Jeter oldu. Hem de epeydir
nal topladıkları Jamaikalılar'ı geride bırakarak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.