Yanıt verin çocuklar!
- Mert Aydın Yazıları
- 12 Ağustos 2011, 00:51:31
Maalesef ülkemizde de buna rastlıyoruz. Kalifiye olmadan bu noktalarda bulunanlar var.
Ve onlar yüzünden çocukların gelişimi sekteye uğruyor. Temel bilgilerden tam anlamıyla nasibini alamayan çocuklar ileride yetenekli bile olsalar yıldız statüsüne ulaşamıyor.
Bir kulübe bağlı değiller
Ersun Yanal ve ekibinin çalışmaları 6-10 yaş grubunda başlıyor. Kız ve erkek çocukları Grassroots projesi kapsamında değerlendiriliyor. Bu çocuklar lisans yaşının altında olduklarından bir kulübe bağlı değiller ve çoğunlukla futbol okullarında eğitim görüyorlar. Miniminikler Şenliği gibi 81 ili kapsayan turnuvalar düzenleniyor.
Şampiyon belirlenmiyor, çocuklara madalya veriliyor. İngilizler'in de erken yaşlarda yarışmacılık sorunu olduğunu hatırlatalım.
Lisans öncesi 10-12 yaş grubuna yönelik devam eden iki proje var. Birincisi TFF-Ülker Futbol Teknik Eğitim Merkezleri (FTEM).
60 ilde faaliyet gösteren FTEM'lerde 40-
50'şer çocuk hafta 3 gün özel eğitimciler tarafından teknik futbol eğitimi alıyor. Bunlar bölge antrenörleri tarafından seçilmiş yetenekli çocuklar. Diğer proje ise 2007'den beri devam eden TFFÜlker Futbol Köyleri projesi. Yaz döneminde erkeklerde 3, kızlarda 2 ayrı noktada 10 günlük futbol kampları yapılıyor. Amaç sadece futbol eğitimi vermek değil, satranç, yaratıcı drama, çevre, beslenme eğitimleriyle kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak. İşte bundan sonra görev kulüplere düşüyor. Çünkü 12 yaştan itibaren oyuncuların yetiştirilmesi ve eğitimi kulüplerin elinde.
Şirin gösterecek!
Yanal, kulüpleri belli kriterler etrafında toplayabilmek için Coca Cola Akademi Ligi projesini başlattı. 14-17 yaş arasındakiler için ligler var. Ne var ki bu altyapı takımları için kriterlere sahip olamayan ve lige dahil olamayan önemli kulüplerimiz var. İnsanın aklına şu soru geliyor: Acaba bazı kulüp yöneticilerimiz altyapıdan fazla oyuncu çıkmasını istemiyor mu? Öyle ya altyapıdan oyuncu çıksa onları şirin gösterecek şaşaalı transferlere fazla gerek kalmayacak.
Bazı kulüplerin tam karşılayamadığı kriterler arasında UEFA B lisansına sahip teknik adamlar da var. "Bizim çocuk" mantığıyla kalifiye olmayanlara altyapıları bırakanlar aslında Türk futbolunun geleceğinin altına dinamit koyuyor. Yanal ve ekibinin çalışmaları bu kadarla bitmiyor.
Okul futbolundan A2 takımlarına kadar projeler yaşama geçiyor. Ama asıl nokta şu: İdealist bir grubun, çalışmalarına kaç kulüp aynı samimiyette yaklaşıyor? Bizim çocukları bizden iyi eğiten Almanlara gıpta etmekten sıkıldım ben. 6+2+sonsuz yabancı kararı alanlara çocuklarımızın bir yanıt hakkı yok mu?