Kötü aktörler

Keyifle bir milli maç yazısı yazmak için oturmuşuz. Ama yok. İlle futbolun dışına çıkacağız, ille birtakım dangalaklar çıkacak futbol zevkimizin üzerine limon sıkacak. Hem de ne limon! 20. saniyeden itibaren milli takım kaptanını ıslıkla, rakip hücumlara ilk ıslığı lütfen 20. dakikada çal.
Maalesef bizde futbolun baş aktörlerinin futbolcular olduğu bazen unutuluyor. Figüran olamayacak bazı adamlar, dumanlı kafalarıyla gelip başrole soyunuyor.
Lütfen artık milli maçlarda rol çalmayın efendiler! Çünkü basbayağı kötü aktörsünüz!
Milli takım teknik ekibinin zor bir işi vardı. Şike soruşturması ve ligin ertelenmesiyle kimilerinin kafası karışıkken, kimilerinin de idman fazlalığı varken motivasyon sağlamak zordur.
Açıkçası bazı garip adamlar yüzünden bunu başarıp başaramadıklarını anlayamadık.
Erken golden sonra orta sahada 10 dakika boyunca topu nasıl Estonya'ya hediye ettiğimizi ve Sinan'ın kendisinin de beklemediği şekilde yorulmasını eleştirmek gerekir. Ama bilemiyoruz ki o arkadaşların tepkisinin getirdiği bir şaşkınlık mı yoksa gerçekten bir hatalar zinciri mi bu durum?
Milli takıma ne gibi katkı sağladıklarını düşündüler acaba?

Kazakistan'a yeter de...
Gole kadarki dönemde oyunu sağa sola açan ve her türlü boşluğu kullanan bir milli takım vardı sahada. Kazım olsun, Burak olsun, Selçuk İnan ve Emre'nin işini kolaylaştıracak koşular yaptılar.
Sonrasında ikinci gole kadar belki de Estonya, tarihinde bu çapta bir ekibe karşı ilk kez bu kadar pozisyon yakaladı.
Kazım'ın klas golleriyle maçı cebe koyduk.
Bu sayede devre arasında istediği kadar değişiklik yaptı Hiddink.
Ama akıllarda hep ilk 2 gol arasındaki sıkıntılı dönem kaldı. Gökhan Töre ikinci yarıda milli takım için ısınma turları attı. Ama Selçuk İnan ve Emre çıktıktan sonra milli takımın organizasyonu felce uğramış gibiydi.
Sadece daha kaliteli bir kadroya sahip olduğumuz için idare ettik. Kazakistan karşısında başarılı olacağımıza şüphem yok.
Yeter ki dünkü bir grup seyirci ya da onların kafasında bir grup statta olmasın.
Yoksa işler iyi giderken bir anda tepetaklak oluverir.