Onlar neler konuşuyor?
- Mert Aydın Yazıları
- 05 Ağustos 2011, 01:08:32
Şu aralar fena halde şike soruşturmasına sarmış durumdayız. Yine futbolun temel sorunlarını konuşma şansımız yok. Kim ne yaptı? Kim kime para verdi? Bunlar manşetlerde. Ne milli takımın geleceğini konuşuyoruz, ne de altyapılara ne kadar önem verdiğimizi!
Şike soruşturması olmasa o zaman da başka şeyleri gündemimize alacaktık zaten.
İNGİLİZLER'İN ÜMİTLERİ SÖNDÜ
Yaz başında Avrupa Ümitler Şampiyonası vardı. Buraya çok iddialı giden İngiltere, grubundan çıkamadı. Aslında altyapı sorununu düşünmeye başlamışlar ve Federasyon'un Elit Geliştirme Bölümü'nün başına Gareth Southgate'i getirmişlerdi. Bu bozgun onların artık yüksek sesle düşünmeye başlamasına neden oldu.
İngiliz Four Four Two dergisinin eylül sayısında anlatılanlar ilgimi çekti. Çünkü Ersun Yanal'ın göreve gelmesiyle başlayan dönemde belli gelişmelerin olduğunun farkındayım. Ancak bunun nerelere vardığını gelecek haftaya bırakıp futbolun mucitlerinin şikayetlerini dinleyelim istedim.
Sir Alex Ferguson yani Manchester United'ın ulu çınarı, altyapıdaki çocuklarla fazla ilgilenemediklerinden yakınıyor. "Halbuki" diyor, "Barcelona altyapısındaki çocuklar devamlı olarak A takımla ve onun antrenörleriyle birlikte". Ve ekliyor,"Bizim gençlerle daha uzun zaman ilgilenmemiz gerekiyor." İngiltere'de gençleri hatta çocukları eğitecek yeterince kalifiye antrenör olmadığı gerçeği var ortada. Örneğin Almanya'da UEFA (A), UEFA (B) ve Pro Lisans sahibi antrenör sayısı 34 bin 970. Bu sayı İtalya'da 29 bin 240, İspanya'da 23 bin 995. İngiltere'de ise 5 bin 796. Bu rakam Türkiye'de ise 2 bin 575. Bilimsel gerçekler var. Olimpiyatlara hazırlanan 15 yaşında bir yüzücünün antrenörle haftada 15 saat çalışması gerekiyor. İngiliz futbolunda ortalama haftada 5 saat. Aslında İngiltere'de altyapıda hele hele 10-11 gibi küçük yaşlarda bile kazanmanın ön plana çıkmasından bahsediliyor. Bu bana biraz tanıdık geldi. Southgate'in kafasında 13-14 yaştan küçüklerde maçların goller sayılmadan oynanması projesi var. Hele hele İngiliz futbolunu çağdaş futboldan uzaklaştıran sık sık uzun toplarla oynama geleneğinin çocuklara küçük yaşlarda aşılanması da engellenmeye çalışılacak. Kısacası artık futbol antrenörü kimliğinin yanı sıra iyi birer eğitici gerekiyor altyapılarda. Southgate diyor ki, "Bizde altyapılarda en az parayı en alt yaş grubu çocukları çalıştıranlar alıyor. Ama asıl önemli olan onlar.
Bu maaş sorunu yüzünden işsiz olan ve aslında bu iş için kalifiye olmayan isimler de görev yapıyor". İşler böyle olunca İngiltere'de futbolu yönetenlerin karamsar olması normal.
İspanya Ligi'nde oynayan futbolcuların yüzde 75'i ülke altpasından çıkmışken İngiltere'de bu oran yüzde 50'nin altına iniyor.
Dünyanın en çok seyredilen ligine sahip olmanın bedeli bu olsa gerek.
Bunları niçin yazdık? İngiltere Premier Ligi'nin geldiği nokta ortada. Ama İngilizler bir sorun olduğunun farkında ve bir program başlatmak üzere. Acaba bizde durum nasıl? Ona da haftaya bakacağız.
Şike soruşturması olmasa o zaman da başka şeyleri gündemimize alacaktık zaten.
İNGİLİZLER'İN ÜMİTLERİ SÖNDÜ
Yaz başında Avrupa Ümitler Şampiyonası vardı. Buraya çok iddialı giden İngiltere, grubundan çıkamadı. Aslında altyapı sorununu düşünmeye başlamışlar ve Federasyon'un Elit Geliştirme Bölümü'nün başına Gareth Southgate'i getirmişlerdi. Bu bozgun onların artık yüksek sesle düşünmeye başlamasına neden oldu.
İngiliz Four Four Two dergisinin eylül sayısında anlatılanlar ilgimi çekti. Çünkü Ersun Yanal'ın göreve gelmesiyle başlayan dönemde belli gelişmelerin olduğunun farkındayım. Ancak bunun nerelere vardığını gelecek haftaya bırakıp futbolun mucitlerinin şikayetlerini dinleyelim istedim.
Sir Alex Ferguson yani Manchester United'ın ulu çınarı, altyapıdaki çocuklarla fazla ilgilenemediklerinden yakınıyor. "Halbuki" diyor, "Barcelona altyapısındaki çocuklar devamlı olarak A takımla ve onun antrenörleriyle birlikte". Ve ekliyor,"Bizim gençlerle daha uzun zaman ilgilenmemiz gerekiyor." İngiltere'de gençleri hatta çocukları eğitecek yeterince kalifiye antrenör olmadığı gerçeği var ortada. Örneğin Almanya'da UEFA (A), UEFA (B) ve Pro Lisans sahibi antrenör sayısı 34 bin 970. Bu sayı İtalya'da 29 bin 240, İspanya'da 23 bin 995. İngiltere'de ise 5 bin 796. Bu rakam Türkiye'de ise 2 bin 575. Bilimsel gerçekler var. Olimpiyatlara hazırlanan 15 yaşında bir yüzücünün antrenörle haftada 15 saat çalışması gerekiyor. İngiliz futbolunda ortalama haftada 5 saat. Aslında İngiltere'de altyapıda hele hele 10-11 gibi küçük yaşlarda bile kazanmanın ön plana çıkmasından bahsediliyor. Bu bana biraz tanıdık geldi. Southgate'in kafasında 13-14 yaştan küçüklerde maçların goller sayılmadan oynanması projesi var. Hele hele İngiliz futbolunu çağdaş futboldan uzaklaştıran sık sık uzun toplarla oynama geleneğinin çocuklara küçük yaşlarda aşılanması da engellenmeye çalışılacak. Kısacası artık futbol antrenörü kimliğinin yanı sıra iyi birer eğitici gerekiyor altyapılarda. Southgate diyor ki, "Bizde altyapılarda en az parayı en alt yaş grubu çocukları çalıştıranlar alıyor. Ama asıl önemli olan onlar.
Bu maaş sorunu yüzünden işsiz olan ve aslında bu iş için kalifiye olmayan isimler de görev yapıyor". İşler böyle olunca İngiltere'de futbolu yönetenlerin karamsar olması normal.
İspanya Ligi'nde oynayan futbolcuların yüzde 75'i ülke altpasından çıkmışken İngiltere'de bu oran yüzde 50'nin altına iniyor.
Dünyanın en çok seyredilen ligine sahip olmanın bedeli bu olsa gerek.
Bunları niçin yazdık? İngiltere Premier Ligi'nin geldiği nokta ortada. Ama İngilizler bir sorun olduğunun farkında ve bir program başlatmak üzere. Acaba bizde durum nasıl? Ona da haftaya bakacağız.