Çaresizlik!
İstanbul'da mucize olur mu bilemem ama Galatasaray, Avrupa defterini Hollanda'da kapattı. Kaybetmek futbolun içinde var. Ancak teslimiyetçi olmak Galatasaraylı oyunculara yakışmadı. AZ Alkmaar maçı öncesi Okan Buruk'un elinde derin bir kadro yoktu. Ama Hollanda takımının oyunu hakkında elde bir röntgen vardı. Bu bilgiye rağmen rakibe geniş alan bırakmak, uzun top oynamasına izin vermek ve güvenli oyunu tercih etmemek maalesef Okan Buruk'un zaafıydı. Bir atasözü şöyle der: İlk iliği kaçıran, düğmeleri ilikleyemez. Eldeki oyuncu yapısına göre doğru pozisyonlar konusunda doğru tercihler yapamamak Galatasaray'ın kötü oyununun baş aktörü oldu. Okan Buruk'un dama taşı gibi sürekli Jelert, Kaan Ayhan, Barış, Sallai ve Berkan'ın yerlerini değiştirmesi çaresizliğinin göstergesiydi. Eksik kadronun daha dengeli oynaması ve rakibe fazla pozisyon vermemesi için "Kompakt futbol" anlayışını Okan Buruk'un düşünmemesi tamamen akıl tutulmasıydı. Sistemler maç kazanmaz, stratejiler daha önemlidir. Mourinho'nun beğenilmemesine rağmen savunma güvenliğinden vazgeçmemesi doğru bir hamledir. Bu arada bazı oyuncular da Okan Buruk'a yardımcı olmadığı gibi resmen köstek oldular.
Galatasaray'ın yediği ilk iki gole bakalım; Frikik golü öncesi Kaan Ayhan rakibine arkadan faul yapıyor. Gerek var mı? Yok ama Kaan "Tank" gibi olunca faul yapmayı tercih etti. Gördüğü ikinci sarı kartla birlikte oyundan atılması "İhanet" gibiydi. Kaan'ın ayak kalitesi belki iyi ama sağ bek oynarken temaslı oyuna girmiyor, tek hamleli olduğu için ağır kalıyor. Okan Buruk'un geçen yıl Sparta Prag maçında oyundan atıldığını bildiği halde Kaan'ı orta alandan alıp sağ beke koyması kırmızı karta davetiyeydi. Yenen penaltı golünde Barış Alper çevre kontrolü yapmaması amatörce bir hataydı. Penaltı sonrası maalesef Barış kafa olarak oyundan düştü.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.