Rekabet başladı

Fatih Terim'in oyun prensiplerini sahaya çıkan Galatasaraylı oyuncularda gördük.
Nedir bu prensipler? Bir çabuk oynamak, iki hızlı atak yapmak, üç geçişleri doğru yapıp pas oyununa sağdık kalmak, dört rakibi kalenden uzak tutup oyunu rakip sahada oynamak, beş yardımlaşmayı üst düzeyde yapıp takım savunmasından taviz vermemek.

Terim, bütün oyunculara ihtiyacı olduğunun mesajını vermiş ve 'Benim için yabancı-yerli ayrımı yok. Herkese eşit mesafedeyim, hazır olan benim futbol ilkelerime uyan her oyuncu formayı giyer' dedi. Kaptan Selçuk, Belhanda'nın pozisyonunda oynadı. Çok etkiliydi. Arkadaşlarını bir maestro gibi yönetti.
Sahanın her yerine ayak basarken savunmaya da yardım etti. Etkili oyununu Yasin'le yaptı bir duvar pası sonra mükemmel bir golle süsledi.
Terim'in, Buca'nın kadro yapısına ve puan durumuna bakmaksızın sahaya sürdüğü kadro, derin bir rotasyondan uzaktı.

Eğer yabancı oyunculara 'Göztepe maçı sonrası tatile gidebilirsiniz' sözü verilmemiş olsaydı, sahada o oyunculardan büyük bölümü de yer alırdı. Terim'in oyunculara yaklaşımı, Tudor döneminde fazla şans bulamayan isimlerin coşkulu ve istekli oynamalarını sağladı.
Yasin etkili deparlar attı, Tarık disiplinliydi.

Özellikle Donk ihtiyaç olduğunda göreve hazır olduğunu gösterdi.
Terim kulübede hiç oturmadı, sürekli oyunun içindeydi, gerektiğinde de uyarılarını yaptı. Sonuç Galatasaray'da Terim'le birlikte rekabet dönemi başladı.