Eren’in inadı
İspanya'da La Liga yönetimi yeni sezonda tribünlerin dolması için önemli bir karara imza attı. Tribün kapasitesinin % 75'ini dolduramayan kulüplere para cezası verilecek. Ayrıca kulüplerin tribün kapasitesi % 50'nin altında kalırsa ceza iki katına çıkacak. Türkiye'de ise TFF "Seyircisiz maç oynama cezası" vermeye devam ediyor. Oysa, "Ceza hatayı yapan tribüne verilecek" diyen TFF değil miydi? İspanya seyirciyi çoğaltmak için "Devrim" sayılacak karar alıyor. TFF tribünleri seyircisiz bırakıyor. Ne diyelim; zihniyet farkı..
G.Saray Selçuk ve Sneijder'e göre vitesini belirliyor. Bu ikilinin fizik gücü yeterliyse G.Saray'ın oyun tarzı tempo kazanıyor.
İkili yetersiz ise G.Saray yana ve geriye oynuyor. Josue kadroda yer bulursa takımın dikine oynamasını sağlar. Seyircisiz maçta oyunun kontrolü Karabük'teydi ve "Kompakt" anlayışla fazla enerji harcamadan alan savunması yapıp G.Saray'ın hücum yapmasına izin vermediler.
Karabük'ün alanları daraltmasını ve oyunu kendi sahasında kabul etmesini G.Saray oyuncular ve Riekerink görmesine rağmen ısrarla oyunun boyutunu uzatarak oynamaya çalıştı. Bu sayede Karabük ciddi kontrataklar buldu. Karabük ataklarını sürekli Linnes'in kanadından yaptı. Riekerink'in Linnes'i 39'da değiştirmesi geciken bir hamleydi. Karabük'ün pozisyonlarında Muslera yine kurtarıcıydı.
Sinan beni şaşırttı
Sinan-Bruma ikilisi rakip savunma arkasına koşu yapamadıkları için topla bireysel takılıp ısrarla dikine oynamak istedi.
Ama Karabük orta alanı ve savunması ikili-üçlü sıkıştırmalarla geniş alan vermedi.
Yönetim Diarra'yı bitirmeli. Selçuk- Tolga yetersiz ve orta alan rakibin göbekten yaptığı ataklarda çaresiz kalıyor.
Ayrıca Tolga Ciğerci sadece orta alana koşu kalitesi katıyor. Risk almıyor, yana, geriye oynuyor, dikine hiç gitmiyor. Eren, G.Saray'ın en isteklisi ve çalışkanıydı. Israrla ve inatla golü hep aradı ve mucizevi bir galibiyet kazandırdı. Sinan Gümüş'teki durgunluk beni şaşırttı. Çünkü Sinan eskisi gibi ikili mücadeleleri kazanamıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.