Panik ve telaş

Sezon başından bu yana 'strateji' isteyen kritik maçlarda Galatasaraylı oyuncular yaşadıkları özgüven eksikliği nedeniyle hep bir panik havası içinde oynadılar. Galatasaraylı oyuncuların kafasında "Aman sürpriz olmasın. Şok yaşamayalım" saplantısı yüzünden Sneijder dahil her oyuncu yüksek tansiyonla ve "Aman hata yapmayalım" baskısıyla oynadı. Galatasaraylı oyuncular topa fazlasıyla hükmettiler, daha çok pozisyon üretmeye çaba gösterdiler hatta Astana kalesine akıllı paslar yaparak geldiler ama final hamlelerinde akıllı ve doğru karar veremediler.
Yasin; "Golü ben atayım" egosuyla gol vuruşunu daha iyi yapacak durumdaki Sneijder'e ve Podolski'ye hiç pas vermedi. Sneijder de Yasin'in basit oynamamasına tepki koymakta haklıydı.
Yönetimi ipten aldı
Burak'ta ciddi bir durgunluk ve isteksizlik var. Burak belki bedenen sahadaydı ama ayaklarıyla beyni aynı frekansta değildi. Özellikle Astana kalecisi tüm vuruşları ceza alanı dışından yaptı. Burak'ın baskı yapmayı akıl edememesi şaşırtıcıydı. Ayrıca; Burak'ın kaçırdığı gol akıllara zarardı. Bursaspor'a attığı golü hatırlarsak Burak aynı vuruşu yapmalıydı.
Galatasaray'ın yediği şok gole hemen karşılık vermesi Selçuk'un ofansa daha fazla katkı vermesi sayesinde gerçekleşti.
Podolski ile mükemmel bir duvar pası yapan Selçuk, Burak'ın atamadığı golü atarak Galatasaray'ı kaostan çıkarırken hem Avrupa Ligi kapısını araladı hem de yönetimi ipten aldı. Gol sonrası Galatasaraylı oyuncular yine gol yeme korkusu içinde adeta korku tüneline girdi. Skoru korumak amacıyla panik ve telaş içinde geriye yaslanmak artık G.Saray'ın karakteri olmaya başladı.
Mustafa Hoca oyuncularının bu korku saplantısını bir an önce gideremezse Galatasaray kolay kolay toparlanamaz.