Aile ortamı

Manisa karşısında göze çarpan en önemli isim Dzemaili'ydi. Gecenin yıldızı seçilen İsviçreli oyuncu, Melo'nun yerinde oynarken sahada adeta resital yaptı. Geldiği günden beri performansıyla eleştirilen Dzemaili rakibi karşılamada çok başarılıydı.
Topa hükmedişi, oyuna hakimiyeti, arkadaşlarını hücuma hazırlayışı göz okşayıcıydı. En önemlisi takipçiliği müthişti. Arkadaşlarının kaleciden dönen şutlarının dibinde Dzemaili anında bitiverdi. Dzemaili'yi Prandelli hep kenarlarda oynatmıştı, ilk kez Melo'nun yerinde oynadı ve futbolunu parlattı. Hamza hoca Dzemaili'nin bu formunu yükseltmeyi sağlarsa Galatasaray ligin kısalan boyutunda yeni bir oyuncu transfer etmiş olacak.
Sneijder maçın sürpriz ismiydi. Ben Hamza hocanın Sneijder'i derbiye saklayacağını düşünmüştüm. Sahada kaldığı süre içinde Galatasaray'ı maestro gibi yönetti. İstekli ve coşkuluydu. Özellikle Telles, Yasin ve Dzemaili ile yapmış olduğu duvar paslarından müthiş keyif aldı.

Takım ruhu canlandı
Bu maç G.Saray'da oynayan veya oynamayan futbolcuların hepsinin mutlu olduğunu gözlemledim. Eğer bir takımda fazla forma şansı bulamayan oyuncular oyuna girdiklerinde katkı sağlıyor, iyi oynuyor ve takım ruhuna katılıyorlarsa bu Hamza hocanın Florya'da yarattığı aile ortamının belgesidir. İsteklerini, coşkularını son dakikaya kadar sürdürdüler. Ciddi pozisyonlar yakalarken belki çok kaçırdılar ama mücadeleleriyle alkışı hak ettiler.
Yasin, Türkiye'de çok oyuncuya örnek olmalıdır.
Devre arası gönderilecekti ama bugün takımın as oyuncuları arasına adını yazdırmayı başardı