Dörtlü defans
- Levent Tüzemen Yazıları
- 30 Ocak 2014, 00:26:23
Futbolcular ve teknik adamlar "Sahiplenme" duygusuna büyük önem verir. Galatasaray'ın Elazığspor, Antalyaspor ve ligdeki Gaziantep karşılaşmalarında en büyük eksikliği, yöneticilerinin olmaması idi.
Galatasaray'ın üç maç aradan sonra Elazığ karşısında, hem de dondurucu soğukta üç golle kazandığı maçın moral aktörü Ünal Aysal idi.
Başkan Aysal soğuk havaya rağmen maça geldi, karşılaşmayı locada değil açıkta, tribünde izledi.
Futbolcular da maç boyu bu sahiplenme duygusu içinde sorumluluk üstlenerek oynadılar.
Her oyuncu dikkatli idi, birbirine yardım etme konusunda fedakarca davrandı.
Emre maestro gibiydi
Mancini'nin üçlü defanstan vazgeçerek, dörtlü defansa dönmesi Galatasaray'ın dengeli bir oyun sergilemesini sağladı.
G.Saray ve Elazığ rotasyonlu kadroları ile sahaya çıktı. Emre Çolak'ın maestro gibi oynadığı 90 dakikada topun hakimi ve oyunun kontrolü Galatasaray'ın elindeydi. Elazığ'a pozisyon vermedikleri gibi 2-0'dan sonra çok ciddi gol pozisyonları buldu.
Drogba'nın gerçek fizik gücünü tekrar yakaladığını gördük.
Drogba, art arda Elazığ defansının arkasına kaçarken, attığı golde de alkışlandı.
İkili mücadelelerde ayakta duramayan Emre Çolak'ın bu kez yıkılmadığını, sahanın her yerine ayak bastığını, çok koşup, çok mücadele ettiğini gördük. Sahanın bence en iyi oyuncusuydu.
Roberto Mancini'nin artık dörtlü defansı bırakacağını düşünmüyorum.
Galatasaray'ın üç maç aradan sonra Elazığ karşısında, hem de dondurucu soğukta üç golle kazandığı maçın moral aktörü Ünal Aysal idi.
Başkan Aysal soğuk havaya rağmen maça geldi, karşılaşmayı locada değil açıkta, tribünde izledi.
Futbolcular da maç boyu bu sahiplenme duygusu içinde sorumluluk üstlenerek oynadılar.
Her oyuncu dikkatli idi, birbirine yardım etme konusunda fedakarca davrandı.
Emre maestro gibiydi
Mancini'nin üçlü defanstan vazgeçerek, dörtlü defansa dönmesi Galatasaray'ın dengeli bir oyun sergilemesini sağladı.
G.Saray ve Elazığ rotasyonlu kadroları ile sahaya çıktı. Emre Çolak'ın maestro gibi oynadığı 90 dakikada topun hakimi ve oyunun kontrolü Galatasaray'ın elindeydi. Elazığ'a pozisyon vermedikleri gibi 2-0'dan sonra çok ciddi gol pozisyonları buldu.
Drogba'nın gerçek fizik gücünü tekrar yakaladığını gördük.
Drogba, art arda Elazığ defansının arkasına kaçarken, attığı golde de alkışlandı.
İkili mücadelelerde ayakta duramayan Emre Çolak'ın bu kez yıkılmadığını, sahanın her yerine ayak bastığını, çok koşup, çok mücadele ettiğini gördük. Sahanın bence en iyi oyuncusuydu.
Roberto Mancini'nin artık dörtlü defansı bırakacağını düşünmüyorum.