Laubalilik!
Bardağın dolu tarafından bakarsak; Galatasaray galibiyet serisini 4 maça çıkardı.
Gerçekçi olursak, Galatasaraylı oyuncular, "Nasıl olsa kazanırız" laubaliliğiyle taraftarlarına saç-baş yoldurtan bir futbol sergilediler.
Muslera'dan Burak'a kadar inanılmaz pas hataları yaptılar.
Üç puanı adeta korku tünelinden geçerek kazandılar.
Maç öncesinde herkesin kağıt üzerindeki görüşü, "4 atarız, 5 çakarız" şeklindeydi.
Konyaspor mütevazı kadrosuna rağmen Galatasaray'a önde pres koydu, topu ayağa oynadı, cesur ataklar yaptı.
Mancini'nin Kayseri kadrosunu bozmaması belki doğruydu ama Sneijder'in 9. dakikada sakatlanıp çıkması Galatasaray'ın koordinasyonunu bozdu. Eboue'nin sol bek, Sabri'nin sağ bek başlaması hücum anlamında verimli olmadı.
Ne zaman Mancini, Eboue'yi sağa çekti Galatasaray kanattan hücum etmeyi aklına getirdi. Drogba'nın attığı beraberlik golünün ortasında Umut'un imzası vardı ama atağı başlatan Eboue oldu.
Aşırı özgüvenden
Mancini, oyunun geriden başlamasına özen gösteriyor.
Muslera'nın topu oyuna degajla değil elle sokmasını istiyor.
Ancak Muslera ile Chedjou aşırı özgüvenden olacak ki; çok riske girdiler. Gereksiz yere çalım atarken kaptırdıkları toplar hep Konya'ya pozisyon oldu. Muslera'nın "Garanti pas" kullanma yerine kafasına göre rakibe attığı pas sonucu Galatasaray golü yedi. Allahtan erkendi ama her takım Konya olmaz.. Galatasaray'da Emre-Selçuk-
Semih topla buluştuklarında öne doğru oynamıyor geriye dönüyor. Saplantı veya takıntı haline gelen düşünceden kurtulmak gerekir.
Mancini kendi oyununu oturtmak için arayışlarını maç oynanırken bile sürdürüyor.
Oyuncuların yerlerini değiştiriyor.
Örneğin, Umut'un çıkıp Aydın'ın girmesi ve sol tarafta, Emre'nin sağda görev yapması Galatasaray'a maçı kazandırdı.
Gecenin yıldızı yine çok çalışan, atağı golle takımı ateşleyen Drogba'ydı..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.