10'ar dakika yetti

Bir Türk atasözü şöyle der: "İlk iliği kaçıran düğmeleri zor iliklermiş."
Bir takım için sezona galibiyetle başlamak futbolcuların özgüveni, motivasyonu adına önemlidir.
Galatasaray da yeni sezona kazanarak start verdi.
Nefes almayı zorlaştıran boğucu nem oyuncuların yüksek performansla oynamalarına yeterince izin vermedi. Emirates Cup'taki maçlarda ve Süper Kupa'da Galatasaray hep bir devreyi ekonomik kullanmış özellikle 2. yarılarda coşkulu ve sonuca endeksli oynayıp kazanmıştı.
Bu kez Galatasaray sadece iki devrenin ilk 10 dakikalarında vitesi yükselterek ve önde baskı yaparak Sneijder ve Burak'la iki gol buldu.
70 dakika topa hakim olmasına rağmen sıcak havadan olsa "Halı saha" zihniyetiyle zamanı tüketmeye oynadı.
Özellikle ikinci yarının başında baskılı oyunda Sneijder, Drogba, Selçuk, Burak ve Melo'nun kale önünde yaptıkları pas alış verişleri farkı arttıracak pozisyonların yaratılmasına neden oldu.

Terim el atmalı
Galatasaray'ın "Keçi boynuzu" gibi tat veren oyununu sıcak ve nemli havaya bağlayalım.
Fatih Terim'in öncelikle üç konuya el atmalı: 1- Galatasaray'ın kanatlardan hızlı çıkamamasına çözüm üretmeli.
Eboue ve Hakan kenarlardan destek verdi ama bu ikili yeterince topu rakip kaleye yeterince çabuk taşıyamadı.
2-Savunma önünde Galatasaray çok top yapıyor. Kısa paslaşmalar risk yaratıyor. Selçuk, Semih ve Chedjou birkaç pozisyonda kademeye zamanında girip tehlikeyi önledi.
3-Topu geriden başlatacak oyuncular ya Selçuk ya da Melo olmalı. Bu ikili top aldığında Semih ve Chedjou ikilisi kenarlara açılmalı.
Drogba'nın başlattığı, Burak'ın asist yaptığı pozisyonda iğne deliğinden geçirircesine mükemmel bir gol atan Sneijder maç boyu çok çalıştı, sık sık geriye gelip takım savunmasına destek verdi.
Yenilen golde Hakan Balta'nın o kafayı vurmadan önce çevre kontrolü yapmaması tecrübesine yakışmadı.