Emre, Melo'nun elini öpsün

Futbolda oyuncular arasında eşitlik vardır. Birinin katkısını diğerinin üstüne çıkarmak doğru değildir. Bir hocanın görevi herkesi hazır durumda tutmaktır. Bu da formayı yerinde, zamanında ve gerektiğinde adaletli dağıtmaktır. Fatih Hoca, Karabük maçında uygulamadığı rotasyonu Elazığ'a karşı yaptı. Selçuk cezalı, Burak, Eboue, Dany kulübede Hamit de tribündeydi. Bu geniş rotasyonun sonucu merak konusuydu; zafer de olabilirdi, yıkım da getirebilirdi. Emre Çolak ve Hakan girinceye kadar 5 kişilik rotasyon Galatasaray'ı hem ritm anlamında hem de futbolcuların birbirleriyle uyum içinde oynamalarını etkilemedi.
Melo savunmaya çok yardımcı oldu. Bu sayede Yekta çok fazla ileri çıkıp hücuma katıldı ve takipçiliğiyle golünü attı.
Amrabat-Riera uyumu mükemmeldi. Galatasaray'ın golü bulmasında ve golden sonra etkili oynamasında ikinci yarıda tek forvete dönen Fatih Hoca'nın payı büyüktü.

Tarihi kurtarış
Tek forvetli oyun Galatasaray'ın orta sahayı ele geçirmesini, topa daha çok sahip olmasını, ayağa etkili ve isabetli pas yapmasını, hücuma daha hızlı çıkmasını ve inanılmaz gol pozisyonları bulmasını sağladı.
Futbol hata ve laubaliliği kaldırmaz.
Futbolda sık rastlamadığımız bir olay yaşadık. Maç boyu kalesinde dikkatli oynayan Muslera'nın maç biterken Serdar Gürler'i düşürüp hem penaltıya neden olması hem de kırmızı kart görmesi sonucu Melo kaleye geçti. Göksu'nun penaltısını kurtaran Melo taraftarın gönlüne otururken Galatasaray tarihine de geçti.
Emre Çolak'ın gidip ilk idmanda Melo'nun elini öpmesi gerekir.