Doğru oyun
- Levent Tüzemen Yazıları
- 02 Kasım 2012, 23:50:47, Güncelleme: 03 Kasım 2012, 10:20:35
Bir takımın oyun felsefesi rakibin oyun şekline göre belirlenir.
Eğer fizik kaliteniz güçlüyse, teknik beceriniz yüksekse, yaratıcı ve bitirici oyuncularınız fazlaysa, yardımlaşma ile savunmayı takım halinde yapabiliyorsanız, en önemlisi rakibin size kafa tutamayacağına inanıyorsanız kendi oyun felsefenizden ödün vermeyebilirsiniz.
Galatasaray'ın, Belediye karşısındaki kompakt oyun anlayışı en doğru yönüydü.
G.Saray'ın dünkü doğruları:
1- Doka, Webo, Holmen hatta Cihan gibi geniş alanı seven oyunculardan kurulu Belediye'ye karşı G.Saray hatlar arasındaki mesafeyi kısaltarak oynadı.
2- Fatih hoca, Burak-Umut gibi rakip savunmaların sırtına koşu yapan iki oyuncuyu da kontratak silahı olarak kullanarak Belediye'yi kendi silahıyla avladı.
3- G.Saray aklını kullanarak oynarken topu Belediye'ye verip hem fiziksel olarak fazla yorulmadı, hem rakibini iyi kontrol etti hem de hücuma etkili çıktı.
4- Tempoyu hiç yükseltmeyen Galatasaray belki topa sahip olma oranında rakibin gerisinde kaldı ama üç puanı kazandı.
5- Fatih hoca, Emre Çolak ve Melo değişikliklerini doğru zamanlamayla Galatasaray orta sahası oyundan düştüğünde yaptı.
6- Umut-Burak ikilisinin ortaklaşa attıkları gol paylaşımcılık adına mükemmeldi. Ancak bu ikili gözü kapalı atacakları golleri de saç-baş yoldurarak kaçırdı.
7- Galatasaray'ın aklı başındaki tek oyuncusu Cris idi. Savunmayı toparladı; önemli hamleler yaptı.
G.Saray'ın zaafları da vardı:
1-Takipçiliğiyle alkışlanacak gol atan Selçuk'un pas atarken yine Burak'a kenetlenen gözleri, Amrabat ve Hamit'i pas geçiyor.
2- Dany nerede duracağını bilmiyor, pozisyon hatası yapıyor.
Webo'ya yaptığı harekete "Kırmızı" diyenler var. Bir sorum var:
Bir oyuncu çekildiğinde öne mi düşer, yoksa yerinde mi durur?
Eğer fizik kaliteniz güçlüyse, teknik beceriniz yüksekse, yaratıcı ve bitirici oyuncularınız fazlaysa, yardımlaşma ile savunmayı takım halinde yapabiliyorsanız, en önemlisi rakibin size kafa tutamayacağına inanıyorsanız kendi oyun felsefenizden ödün vermeyebilirsiniz.
Galatasaray'ın, Belediye karşısındaki kompakt oyun anlayışı en doğru yönüydü.
G.Saray'ın dünkü doğruları:
1- Doka, Webo, Holmen hatta Cihan gibi geniş alanı seven oyunculardan kurulu Belediye'ye karşı G.Saray hatlar arasındaki mesafeyi kısaltarak oynadı.
2- Fatih hoca, Burak-Umut gibi rakip savunmaların sırtına koşu yapan iki oyuncuyu da kontratak silahı olarak kullanarak Belediye'yi kendi silahıyla avladı.
3- G.Saray aklını kullanarak oynarken topu Belediye'ye verip hem fiziksel olarak fazla yorulmadı, hem rakibini iyi kontrol etti hem de hücuma etkili çıktı.
4- Tempoyu hiç yükseltmeyen Galatasaray belki topa sahip olma oranında rakibin gerisinde kaldı ama üç puanı kazandı.
5- Fatih hoca, Emre Çolak ve Melo değişikliklerini doğru zamanlamayla Galatasaray orta sahası oyundan düştüğünde yaptı.
6- Umut-Burak ikilisinin ortaklaşa attıkları gol paylaşımcılık adına mükemmeldi. Ancak bu ikili gözü kapalı atacakları golleri de saç-baş yoldurarak kaçırdı.
7- Galatasaray'ın aklı başındaki tek oyuncusu Cris idi. Savunmayı toparladı; önemli hamleler yaptı.
G.Saray'ın zaafları da vardı:
1-Takipçiliğiyle alkışlanacak gol atan Selçuk'un pas atarken yine Burak'a kenetlenen gözleri, Amrabat ve Hamit'i pas geçiyor.
2- Dany nerede duracağını bilmiyor, pozisyon hatası yapıyor.
Webo'ya yaptığı harekete "Kırmızı" diyenler var. Bir sorum var:
Bir oyuncu çekildiğinde öne mi düşer, yoksa yerinde mi durur?