G.Saray'ın şifreleri

Fatih Terim'in derbi öncesi kart sınırındaki oyuncuları sahaya sürüp rotasyona gitmemesi Galatasaraylı oyuncular için, "Hepiniz benim için aynı değeri taşıyorsunuz" mesajıydı. Kamuoyunun beklediği gibi Fatih hoca aksi bir tavırla Muslera, Semih, Necati ve Ujfalusi dörtlüsünü kulübede tutsaydı bu tavır Galatasaray'da bir güven bunalımına yol açardı. Hatta sarı kart sınırındaki oyuncuları oynatmamak Galatasaray'ın takım olma özelliğine zarar vereceği takım içinde "Ayrıcalıklılar" cephesinin açılmasına neden olurdu. Geçen yıl Şenol Güneş, Kadıköy'deki derbi öncesi Beşiktaş'la kupa maçına yedek oyuncularla çıkmış ama iki takıma da yenilmişti. Son üç lig maçında 12 gol yiyen Gençlerbirliği, ilk yarı alan savunması yaparak G.Saray'ı durdurdu. Ayağa pas oynamayı alışkanlık hale getiren G.Saray, Gençler kilidini çabuk top çeviremediği ve kanatlardan hızlı hücum edemediği için açamadı. Özkan'ın çıkardığı Selçuk'un müthiş frikiği, Elmander'in vuruş tercihindeki yanlışları yüzünden kaçırdığı goller G.Saray'ın pozisyonlarıydı.
Selçuk ve Melo etkisi
Reira'nın çıkıp Emre'nin girmesi, Eboue'nun hücuma katılma iştahı G.Saray'a hareketlilik ve hücumda derinlik kazandırdı. Dünya futbolunda oyunun iki yönünü de oynayan orta saha futbolcuları büyük önem taşıyor. Galatasaray'da Melo-Selçuk ikilisini bu sezon G.Saray'ın şifresi oldular. Müthiş mücadele ortaya koyan Melo'nun hücuma katılıp attığı erken golün ardından Selçuk'un müthiş frikik golü Galatasaray'ın 9 puan farkla Kadıköy'e gitmesini sağladı. Ujfalusi, Semih, Elmander, Necati ve Engin de gecenin iyilerindendi.