62 saatte bir maç
Galatasaray'ı sezon başından bu yana zirveye şu üç önemli özelliği taşımıştı:
1- Takım halinde disiplinli savunma yapmak.
2- Top rakibe geçtiğinde önde baskı kurmak.
3- Ayağa isabetli pas yapıp topun arkasında kalmak.
Bu özellikleri Galatasaraylı futbolcular son 5 maçta sahaya yansıtamadılar. Gaziantep'te de maçın büyük bölümünü takım olarak organize olamadılar, ayağa isabetli pas yapamadılar, çok top kaybıyla oynadılar ve kanatları yine yeterince kullanmadı.
13 günde 5 maç oynamak kolay değil. Kabaca hesap yaparsak; Galatasaraylı oyuncular 62 saatte bir maça çıkmış.
Bunların içinde Eskişehir, Bursa ve Gaziantep gibi deplasmanlar da vardı. Bursa'nın zemini hariç, Antalya maçı dahil hepsi Galatasaray'ın oyun tarzına ters gelecek kötü zeminler puan kayıplarına "Mazeret" gösterilebilir.
SADECE ATMIYOR
G.Saray'ın iyi oyun şifresinin temel isimleri Selçuk-Melo ikilisiydi. Bu ikilinin haftalardır vasatın altında oynaması takımı olumsuz etkiliyor. G.Saray öne, dikine çabuk gidemiyor. Üst üste yapılan maçların verdiği yorgunluk futbolcuların fizik gücünü olumsuz etkilemiş. Bu yıpranma döneminde kazanılan üç puan moral olacaktır. Ayrıca hafta içinde maç oynatma dönemi kapanacağından dolayı futbolcular yenilenme, ve toparlanma sürecine girecek.
Galatasaray'ın, Gaziantep'teki üç puanının baş aktörleri Ujfalusi, Engin, Elmander ve Necati Ateş'ti. Engin, zekasıyla oynuyor. Fatih Hoca, özgürlüğünü arttırdıkça verimini de yükseltecektir. Necati'nin takıma katılımının gol yollarında Galatasaray'a önemli bir güç kazandıracağınan inanıyorum.
Necati sadece atan değil, gezinen, sık alan değiştiren, toplara duvar olabilen, araya final pasları bırakan, gol attırma özellikleri de olan bir forvet.
Geç oldu ama Necati-Elmander ikilisi doğru forvet oldu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.