Bravo
Birisi küme düşen Kasımpaşa, diğeri ise küme düşmekten son anlarda kurtulan Avrupalı Galatasaray. İki takım da boşuna buralara gelmemiş.
Futbolun güzelliklerini gösterecek hareketleri unutmuşların bir maçıydı bu.
Doğru dürüst bir şut, iyi bir pas, ya da alkışlanacak bir hücum pozisyonu yoktu.
Futbolcular aslında "Şu lig bitse, başımızın çaresine baksak" diye düşündüğü için olsa gerek, her şeye ciddi gözle bakmıyordu.
Zaten bakmış olsalar, sezon başından bu günde 16 mağlubiyetin sahibi olur muydu bu takım.
Maçtan 3-4 gün önce piyasada dolaşan söylentilerde, Kasımpaşa maçında altyapıdan en az dört-beş futbolcunun oynayacağı söyleniyordu. Ama gel gör ki söylentiler dedikodu çıktı.
Altyapıdakilerin hiçbiri ilk 11'de yoktu. Cem Sultan'ın 84'te oyuna girmesi kafi değildi.
Herkesin beklediği en az dört-beş altyapı yetişeninin oynaması idi.
Aykut'un inanılmaz hataları
Oyunun ilk yarısında karşılıklı akınlarda daha fazla topla oynayan Galatasaray'dı.
Ama bu mücadele şekli insanı umutlandıran bir oyun değildi.
Maçın ilk golünde Kasımpaşa kaleci Fırat'ın, ikincisinde ise Galatasaray kalecisi Aykut'un hataları inanılmazdı.
Hele Aykut gibi bir kalecinin, kaleyi boş bırakması unutulmaz bir hataydı.
İkinci yarıya Galatasaray daha akıllı ve istekli başladı. Amaçları beraberliği galibiyete çevirmekti.
Galatasaray'ın galibiyet golü penaltıdan geldi. Golü atmak oyuna girer girmez Baros'a nasip oldu. Üçüncü golün sahibi ise Servet'ti. Kısacası Galatasaray puan cetvelinde kendisinden daha kötü olan Kasımpaşa'yı 3-1 yendi, özlenen galibiyetini aldı. KAZIM: Bundan fazla bir şey olmayacağı belli. Bence onu göndermek yerinde bir hareket olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.