Neler oluyor, neler!
Havalar aldı başını gidiyor. Sahillerimizdeki sular pislikten tehlike saçıyor, kimsenin umurunda değil. Havuzlarda ki durum daha başka bir dert.
Oralarda sağlıktan çok aylık girişin tutarı, asgari ücretin neredeyse dört katı olması güncel konu. Ama bunlar önemli değil, gelip geçici şeyler. Varsa gidersin eğlenirsin, yoksa evinde paşa paşa oturup su parasını attırırsın.
İki-üç gündür ülkede sessiz ve yürek yakıcı acı bir matem var. Şemdinli'den gelen 11 askerimizin haince katledilmesi herkesi felç etti. Eskiden böyle acı haberlerde devlet matem ilan eder radyo ve TV'lerin programlarından eğlenceler kaldırılırdı.
Birkaç gündür bakıyorum TV'ler ve radyolarda non-stop eğlence programları sürüp gidiyor. Evet böyle acılı günleri bir daha görmemek üzere başsağlığı dilemekten başka çaremiz yok.
Bonservisi elinde olmalı
Medyada şu günlerde güncel konu Fenerbahçe ve Daum'un durumu... Fenerbahçe, Alman hocadan kurtulmak için hatalı bir yol seçti.
Sarı-lacivertliler akla hayale gelmedik yollardan Daum'u yollamaya çalışıyorlar. Bence hata ediyorlar. Bu iş, çocuk oyuncağı değil. Daum sonunda FIFA'ya gider parasını alır. İşin rezaleti de Fenerbahçe'ye kalır.
Gelelim Galatasaray'a... Transfer prensipleri açık ve net ortada. Bildiğiniz gibi Galatasaray'da ana prensip, "Asalet önden, para sonradan gelir" olduğuna göre Aslan'a geleceklerin ellerinde bonservisi olmalı. Sonra da yaşı ileri ve biraz da sakatlıklarından dolayı olmayan sağlık merkezinde tedavi görmeli.
Beşiktaş hayal aleminde uçup gidiyor. İnşallah Quaresma yararlı olur. Trabzon'da ise başka fırtınalar esiyor. Taraftar bastırıyor. "Yıldız futbolcu istiyoruz" diyorlar, sonra da "stat" diye diretiyorlar. Allah herkese kolaylık versin.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.