Galatasaray'ın genel kurul tarihi yaklaştıkça saman altında yürütülen çalışmalar,
tehdit gibi konuşmalar, yönetmelik
uygun olsa bile başkan olmak isteyenlerin 'Aday'lık açıklaması en ilginç haliyle sürüp gidiyor. Eski başkanlardan sadece Mehmet Cansun,
efendilik yapıp sessiz kalıyor. Yeni genel kurulda Polat'ın yönetimine girmesi için baskı yapılıyor. Diğer eski başkanlar kim olursa olsun ya Polat'ın
aleyhine konuşuyorlar ya da konuşacak
tetikçileri buluyorlar. Bu arada unutmadan
Ünal Aysal için birkaç olumlu şeyler yazayım. Sayın
Aysal'a lafımız yok. O asla başkanlık kovalamıyor. Şu anda Polat'a karşı adaylığını koyacağını açıklayan iki kişi var. Biri Canaydın grubunun oylarını kovalayan Refik Arkan, diğeri ise Süren ve Canaydın gruplarından oy alacağını uman
Adnan Öztürk. Ben bu iki adaya şunu kesin olarak sormak istiyorum. Galatasaray'a verilen
270 bin metrekarelik Seyrantepe arazisinin
170 bin metrekaresi nasıl kaybedildi? Ben bunu daha evvelce çok kısa yazmıştım. Ama "İşinden olursun" uyarı
tehdidiyle karşılaştım. Ciddiye almadım. Bana bu uyarıyı ileten eski futbolcu ve çok sevdiğim
C.B'ye, keyfine bak demiştim. Olayların hepsini genel kurula yakın her şeyi ile yazacağımı umuyorum.