DİGİTÜRK rekor sayılabilecek bir rakamla maç yayınlarını aldıktan sonra kulüplerde bir
havalanma oldu. Aslında bu para kulüpleri daha da batıracak kadar tehlike saçıyor. "Hadi canım sende, nereden
çıkartıyorsun bunu" demeyin. Buyurun okuyun.
Türkiye'de kulüpler hiçbir zaman
ciddi bir mali denetimden geçirilmiyor.
Paranın nereye ve kime gittiği belli değil.
Tutulan defterler hiçbir zaman gerçekçi değil.
Kulüpler vergi ve sigorta borcunu hep afla ödemektedirler.
Yabancı transferlere harcanan
para inanılmaz seviyededir. Değmez yabancı oyunculara verilen paralar
2-3 kişiyi zengin etmektedir. Aynı şekilde gönderilen yabancılara dünyanın tazminatı ödenmektedir.
Kiminle ortak
çalıştıkları belli olmayan (3-5'i hariç) menajerler her transferden inanılmaz
dövizimizi götürmektedirler.
Aziz Yıldırım yabancı transferinde sınırın kalkmasını istemektedir.
Hatta bu konuda Kulüpler Birliği'ni etkilemiştir. Ancak ona
hatırlatmamız gereken şey ise Sayın Başbakanımız Tayip Erdoğan'ın, "
Türk futbolunun geleceği için yabancı transferine kesinlikle
sınır gelecektir. Arkadaşlar bu konuda çalışıyor" demesidir. Ne kadar acıdır ki başkanların hiçbiri, Sayın
Erdoğan kadar Türk futbolcusunu ve boşa giden
dövizleri düşünmüyor.